Bu makale içeriği Finternet 2025 Asya Dijital Finans Zirvesi’nde yapılan yuvarlak masa tartışmasından alınmıştır: “Asya Kripto Öncüsü: Düzenleme ve Uyum Büyüme Yolunun Dengelenmesi”, sunucu Stratford Finance Genel Müdürü Angelina Kwan, konuklar Endonezya Finansal Hizmetler Otoritesi (OJK) Dijital Finansal Varlıklar ve Kripto Varlıklar Denetim Direktörü Wong Huei Ching, Endonezya Finansal Hizmetler Otoritesi Dijital Finansal Varlıklar ve Kripto Varlıklar Denetim Direktörü Uli Agustina ve Güney Kore Kintsugi Technologies Baş Ticari Sorumlusu Harry Kim’dir.
Asya Düzenleyicileri Önde, Kripto Piyasa Standartlarını Destekliyor
Angelina Kwan: Güney Kore Blockchain Haftası’ndan yeni döndüm, oradaki heyecan gerçekten etkileyici. Katılım sırasında, Güney Kore Menkul Kıymetler Borsası’ndan da ETP’lerin (Borsada İşlem Gelişmeleri) hızla piyasaya sürülmesi yönünde çağrılar geldi, herkes “Hong Kong zaten önde” diyordu ve bu onlara büyük baskı oluşturuyor. Şimdi Güney Kore yeni bir cumhurbaşkanıyla, Dijital Varlık Temel Yasası’nı (DABA) hızla ilerletiyorlar, ilgili düzenlemelerin aşamalı olarak şekillendiğini görüyoruz. Harry, Güney Kore’deki güncel düzenleyici gelişmeleri ve Hong Kong’un bu sürece nasıl katılabileceğini anlatabilir misin?
Harry: Güney Kore gerçekten oldukça aktif bir perakende kripto piyasasına sahip, yeni cumhurbaşkanı dijital varlıkları ulusal dijital finans inovasyon planına dahil etti. Ayrıca “dijital varlık” için yasal tanımı yeniden yapma çalışmalarını sürdürüyoruz; önce “sanal varlık” olarak adlandırılan kavramı, şimdi “dijital varlık” olarak daha net bir şekilde düzenlemek istiyoruz.
Şu anda düzenleme ikinci aşamaya giriyor; sadece borsalar değil, aynı zamanda saklama hizmetleri, stabil coinler, danışmanlar, pazarlama gibi çeşitli katılımcıları kapsayacak. Henüz resmi yasa yürürlüğe girmemiş olsa da, yön belirginleşti: daha kapsamlı ve detaylı bir düzenleyici sistem kurmak, kullanıcı çıkarlarını korumak ve piyasanın standartlara uygun gelişimini sağlamak.
Güney Kore’de yeni yasa veya düzenlemelerin hayata geçmesi genellikle uzun zaman alıyor: yaklaşık bir yıl inceleme, ardından bir yıl deneme süreci ve sonunda yürürlüğe giriyor. Bu nedenle, toplam süreç genellikle bir ila iki yıl sürüyor.
Angelina Kwan: Bu da Hong Kong’un önde kalmaya devam etmesi için zaman kazandırıyor, bu güzel bir haber. Hong Kong’dan Güney Kore’ye genişlemek isteyenler için şu an fırsat penceresi olabilir.
Ancak, Güney Kore’nin altyapısının henüz tam anlamıyla hazır olmadığını düşünüyorum. Hong Kong’da lisanslı borsalar var ve ürün yapılandırması ile ETP’lerin piyasaya sürülmesini destekleyebiliyorlar; bu alanda oldukça ileriyiz. Eğer Güney Kore şu anda ETP’leri piyasaya sürmek isterse, tam destekleyici altyapıyı kurmaları gerekecek.
Güney Kore’deki birkaç konukla yaptığımız görüşmelerde, KRX borsasının önümüzdeki bir yıl içinde ETP’leri piyasaya sürebileceğine inanıyoruz. Güney Kore düzenleyici kurumlarının bu kez hızlanacağını düşünüyoruz, bizler de temkinli olmalıyız.
Malezya’nın 2019’dan Bu Yana Kripto Düzenlemesindeki Gelişmeler
Angelina Kwan: Wong Bey, Malezya’daki son düzenleyici gelişmeler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Wong: Malezya, 2019 yılında kripto varlıkları menkul kıymet düzenleme sistemine dahil etti. Son beş-altı yılda, yerel kayıtlı borsalar hakkında kapsamlı bilgi edindik ve güven sağladık. Bu nedenle, bu yıl piyasanın aşamalı değerlendirmesini yaptık ve kripto varlıkların portföylerin bir parçası haline geldiğini, karmaşık ürünlere olan talebin arttığını gördük.
Buna dayanarak, düzenleyici kılavuzları güncelleme kararı aldık; önümüzdeki yıl başında yeni düzenlemeleri yayımlamayı planlıyoruz. Yeni kurallar, borsalara daha fazla özerklik tanıyacak; denetleyicilerin “bakıcı” rolü yerine, kendi yönetim mekanizmalarına göre token listelerine karar verebilecekler.
Elbette, yetki devri daha yüksek sorumluluk getiriyor. Borsalardan, yatırımcı koruması kapsamında iç kontrolleri güçlendirmelerini istiyoruz; cüzdan saklama düzenlemeleri, sermaye gereksinimleri gibi. Genel hedefimiz, piyasanın kurumsallaşmasını teşvik etmek ve büyük finans kurumlarının katılımını artırmak, kripto varlıkların bankacılık sistemi içindeki itibarını güçlendirmek.
Bunun için, merkez bankasıyla ortak toplantılar düzenledik; geleneksel bankalar ve kripto platformlarının uyum ekipleri arasında güven ve anlayış köprüleri kurmaya çalışıyoruz.
Şu anda Malezya’da 21 kurum aktif durumda; kripto fonlar, türev ürünler, işlem platformları ve yakında faaliyete geçecek aracı hizmetleri dahil. Ayrıca, yerel aracı kurumların küresel likidite havuzlarına bağlanmasına izin veriyoruz, böylece müşterilere daha iyi fiyatlar sunulabiliyor.
Bir diğer önemli konu ise varlık tokenizasyonu. Kripto piyasasının avantajlarını geleneksel sermaye piyasalarına taşımak istiyoruz; bu amaçla düzenleyici kılavuzlar hazırlıyoruz, ihraççı ve aracılık sorumluluklarını netleştiriyoruz ve sektörün standartlara uygun gelişimini destekliyoruz. Geçmişte bu konuya pek ilgi yoktu, ancak bu yıl büyük ilgi gördü; merkez bankası bile tartışma metni yayımladı, bu da güçlü bir uzlaşı olduğunu gösteriyor.
Bu alanda, deneme ortamı (sandbox) mekanizması kurduk; varlık tokenizasyonundan ödeme ve takas süreçlerine kadar tüm aşamaları kapsayan pilot projeleri teşvik ediyoruz, yenilikçi finans uygulamalarını keşfetmeye devam ediyoruz.
Angelina Kwan: Bu düzenlemelerin sizin doğrudan sorumluluğunuzda olmayabileceğini biliyorum, ama Malezya Merkez Bankası’nın stabil coinler konusundaki adımlarını öğrenmek isterim. Stabil coinler şu sıralar oldukça popüler, özellikle varlık tokenizasyonunda ödeme aracı olarak kullanılabilirler. Merkez bankasıyla birlikte stabil coin düzenleme çerçevesi üzerinde çalışıyor musunuz? Ayrıca, piyasada lisans almamış bazı stabil coin ürünleri var; bu hem risk hem de ödeme fırsatı anlamına geliyor. Malezya’nın durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Wong: Merkez bankası ve diğer düzenleyici kurumlarla stabil coinler konusunda geniş kapsamlı tartışmalar yürütüyoruz. Genel olarak, Merkez Bankası stabil coinlerin gelişimini destekliyor; özellikle MYR (Malezya Ringgiti) ile sabitlenmiş stabil coinler üzerinde duruyoruz.
Birkaç ay önce, Merkez Bankası sandbox mekanizmasını başlattı; şirketlerin gerçek uygulama örnekleri sunmasını ve MYR destekli stabil coinleri test etmelerini teşvik ediyoruz. Ayrıca, sermaye piyasası ve kripto sektöründeki katılımcıları bu yönde aktif olarak keşfe davet ediyorum.
Eğer MYR stabil coinlerin gerçek piyasa talebini karşılayabileceği kanıtlanırsa, diğer yabancı para stabil coinlerin tartışması daha kolay hale gelir. Sonuçta, temel soru şu: — Gerçek bir kullanım alanı var mı?
Angelina Kwan: Endonezya’nın dijital varlık piyasası hızla büyüyor, ekosistem oldukça canlı. Endonezya’nın bu hızlı gelişiminin sebepleri ve düzenleyici stratejileriniz hakkında paylaşım yapabilir misiniz?
Uli: Bu gelişmeler, hükümetin güçlü desteği olmadan mümkün değil. Endonezya’nın yakın zamanda yaptığı finansal istikrar reformlarına göre, kripto varlıklar resmi olarak finansal varlıklar kategorisine alındı. Ayrıca, önemli bir düzenleyici yetki devri sürecindeyiz — daha önce Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenen kripto borsaları ve ilgili ekosistem, OJK’ye devrediliyor ve finansal hizmetlerle eş zamanlı denetleniyorlar.
Amacımız, istikrarlı ve uyumlu bir piyasa ortamı kurmak, risk yönetimi ve tüketici koruma mekanizmalarını güçlendirmek. Endonezya’nın ekosistemi yerel özellikler taşıyor: Bir düzenleyici komite, sınıflandırma sistemi ve takas kurumu kurduk; kripto işlemlerinin takas ve mutabakatını sağlıyorlar.
Bankacılık sistemi ile kripto işlemlerinin entegrasyonunu teşvik ediyoruz; tüm işlemlerin bankalar aracılığıyla yapılması zorunlu hale getirildi. Ayrıca, resmi saklama kurumu kurduk; kullanıcıların varlıklarının %70’inin burada saklanmasını şart koşuyoruz, böylece varlık güvenliği sağlanıyor. Her platform başlangıçta bu standartlara uymayabilir, ama onları aşamalı olarak uyum sağlamaya teşvik ediyoruz ve piyasa güvenini artırıyoruz.
Yeni düzenlemeler yayımladık; amaç, kripto varlıkların sadece spekülatif araçlar olmaktan çıkıp, ülkenin dijital ekonomisine katılımını sağlamaktır. Örneğin, sandbox’ta test edilen bir projede, blockchain teknolojisi kullanılarak Javan sığır yetiştiriciliği verileri kaydediliyor; böylece, kredi alamayan çiftçilere finansman sağlanıyor. Bu projeler bankalarla entegre hale geldi ve “kredi alınabilir” duruma getirildi.
Ayrıca, gayrimenkul, oyun ve IP gibi varlıkların tokenizasyon projelerini teşvik ediyoruz; bunların yakında hayata geçmesini bekliyoruz. Düzenleyici olarak, platformların sermaye ve yönetim yapısını titizlikle inceliyoruz; gelecekte, sadece ikincil piyasa işlemlerinde değil, ICO veya IPO gibi alanlarda da aktif rol almalarını istiyoruz.
Angelina Kwan: Bu şirketleri düzenlerken karşılaştığınız zorluklar nelerdi? Nasıl aşıyorsunuz?
Uli: Elbette, özellikle siber güvenlik alanında zorluklar yaşadık. Bazı büyük olaylar, altyapının zayıf noktalarını ortaya çıkardı. Bu nedenle, çok sektörlü işbirliği yapıyoruz; OJK bağımsız değil, diğer kurumlarla da koordinasyon sağlıyoruz. Eğitim ve kapasite geliştirmeye kaynak ayırıyoruz; Endonezya üniversiteleriyle işbirliği yaparak blockchain mühendisliği alanında uzman yetiştiriyoruz.
Sistem açısından, siber güvenliği bütünsel bir düzenleme yapısına entegre ettik; acil durum müdahale mekanizmaları geliştirdik. Merkez bankasıyla ortak çalışarak, bankalar ve ödeme ağ geçitleriyle ilgili işlemleri denetliyor ve güvenlik açıklarını azaltıyoruz. Güvenlik olayları yaşandığında hızlıca müdahale edip, etkileri minimize ediyoruz.
Sürdürülebilir Vadeli İşlemler ve ETP: Uyumlu Borsalar Hızla Piyasa Girişinde
Angelina Kwan: Günümüzde, geleneksel finansın kripto alanına aktif olarak giriş yaptığı açıkça görülüyor. Bir konferansta, Güneydoğu Asya’da lisanslı bir borsa yöneticisinin, uyumlu vadeli işlemler (Perps) ürünlerini piyasaya süreceğini duyduğumu hatırlıyorum; bu, uyumlu borsalarda listelenen dijital varlık vadeli sözleşmeleri olacak.
Sadece düzenleyiciler değil, geleneksel borsalar da hızla bu alana giriş yapıyor. Mesela, KRX yakın zamanda altı saat süren bir toplantı düzenledi; gelecekte ETP’leri nasıl piyasaya süreceklerini tartıştılar. Bu, düzenleyici kurumlar ve piyasa güçlerinin hızla birleştiğini ve piyasanın kurumsallaşma ve uyum yolunda ilerlediğini gösteriyor.
Harry, Güney Kore’de BlackPink gibi kültürel IP’lerin tokenizasyonu konusunda ne düşünüyorsun? Endonezya ve Malezya’da kültürel varlıkların tokenizasyonu konusunda herhangi bir çalışma var mı?
Harry: Evet, Güney Kore şu anda tokenizasyon alanını açıyor, ancak yasal altyapı henüz tam anlamıyla hazır değil. Öncelikle, vergi konusu önemli — şu an Güney Kore’de net bir vergi çerçevesi yok, kripto işlemlerinin ve yönetiminin düzenlenmesi konusunda belirsizlik var. Eğer vergilendirme konusunda netlik yoksa, şirketler güvenle hareket edemez.
Angelina Kwan: Hong Kong’ta bu konuda vergi yok.
Harry: Maalesef, Güney Kore yakında vergi uygulamaya başlayacak, tahmini oran %20-25 arası ve en geç gelecek yıl yürürlüğe girecek. Vergi düzeninin net olması, piyasanın gelişimi için ilk adım olacak; bireylerin ve şirketlerin kripto varlıklar üzerindeki vergi yükümlülükleri açık hale gelecek.
İkinci aşama ise mevzuat. Şu anda “Dijital Varlık Temel Yasası” (Basic Act) tasarısı görüşülüyor; burada saklama mekanizmaları ve cüzdan güvenliği önemli yer tutuyor. Borsalarla ilgili düzenleyici çerçeve tamamlandı, bu yasalar yürürlüğe girdikten sonra KRX büyük ölçekli tokenizasyon projelerine başlayabilir.
Malezya 2026 Yılı Tahmini: Daha Fazla Tokenizasyon Ürünü ve Büyük Kuruluşların Katılımı
Angelina Kwan: 2026 yılı için beklentilerinizi paylaşır mısınız? Hangi gelişmeleri tamamlamayı veya teşvik etmeyi umuyorsunuz?
Wong: Kısa ve orta vadede, daha fazla ürün piyasaya çıkacak; sadece borsalarda listelenen tokenlar değil, aynı zamanda geleneksel finans kurumlarından da olumlu geri dönüşler alıyoruz. Aracı kurumlar ve fon yöneticileri, tokenizasyon veya kripto ile ilgili ürünlerin ihraç edilmesi konusunda hazırlık yapıyorlar; bu, önümüzdeki yıl için çok önemli bir gelişme.
Ayrıca, büyük kurumların Malezya pazarına girişini bekliyoruz; birkaç şirket aktif iletişim halinde. Varlık tokenizasyonu alanında, ulusal servet fonu Khazanah ile işbirliği yapıyoruz; tahvil tokenizasyonu projeleri üzerinde çalışıyoruz, önümüzdeki yıl hayata geçmesini planlıyoruz. Ayrıca, kamu-özel ortaklıklarıyla ilgili görüşmeler de devam ediyor; şu an görüşme aşamasında olsalar da, ilerleme umut verici.
Angelina Kwan: Malezya, uyumlu saklama lisansı veren ilk ülke olma özelliğiyle önde.
Wong: Evet, gerçekten dijital varlık saklama hizmeti sağlayıcılarını düzenleyen bir sistem kurduk; şu ana kadar üç lisans verdik. Ayrıca, yerel bankalarla işbirliği yapıyoruz; bankaların saklama hizmetlerine girmesini teşvik ediyoruz. Geri bildirimler oldukça olumlu; birçok banka bu alanda planlar yapıyor. Güvenli saklama hizmetleri, Malezya’nın kripto ve tokenizasyon piyasasının gelişimini destekleyecek.
Endonezya 2026 Yılı Planları: Türev Ürünler ve Yenilikçi Deneme Alanlarının Hızlandırılması
Angelina Kwan: 2026’da Endonezya’nın öncelikli planları nelerdir? Ürün ve hizmet alanında yeni hedefleriniz neler?
Uli: 2026’da borsaların operasyon seviyesini tamamen yükseltmeyi planlıyoruz; yeni düzenleyici gereklilikler çıkarılacak, özellikle risk yönetimi ve yatırımcı koruma mekanizmaları güçlendirilecek, piyasanın istikrarı ve sürdürülebilirliği artırılacak.
Ayrıca, türev ürünlerin düzenlenmesi konusunda çalışmalarımız devam ediyor; şu an bu alan, emtia borsaları tarafından denetleniyor, ancak bu düzenleme, kripto varlıklarla uyumlu, tek bir platform ve denetim sistemi altında toplanacak.
Yenilikçilik açısından, düzenleyici deneme alanı (sandbox) mekanizmasıyla birçok projeyi hızlandırmayı hedefliyoruz; şu ana kadar birkaç proje değerlendirme aşamasında, önümüzdeki yıl resmi olarak piyasaya çıkacaklar. Bunlar arasında gayrimenkul, altın ve devlet tahvili tokenizasyonu gibi projeler var.
Genel amacımız, dijital ekonomiyi ülke ekonomisinin temel taşlarından biri haline getirmek; geleneksel finansla entegrasyonu güçlendirmek, bankalar, ödeme sistemleri ve saklama hizmetleri gibi kritik alanlarda işbirliğini artırmak. Ayrıca, yeni token ihraç projelerini (ICO) piyasaya almayı teşvik ediyoruz.
Temel altyapı açısından, finansal raporlama ve değerlendirme kapasitemizi güçlendireceğiz; şu anda, kripto varlıkların muhasebesiyle ilgili bir bildiri yayımladık, uluslararası muhasebe standartlarına uyumu artırmayı hedefliyoruz.
Son olarak, kara para aklamayı önlemek amacıyla, bölgesel işbirliklerini güçlendirmeyi planlıyoruz; özellikle cüzdanların çalınması veya fonların sınır ötesi transferleri gibi durumlarda, bölgesel koordinasyonu artırarak, siber güvenlik olaylarına hızlı müdahale mekanizmaları kurmayı amaçlıyoruz.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Güney Kore, Malezya ve Endonezya'nın kripto para düzenleme politikası öngörüleri
Bu makale içeriği Finternet 2025 Asya Dijital Finans Zirvesi’nde yapılan yuvarlak masa tartışmasından alınmıştır: “Asya Kripto Öncüsü: Düzenleme ve Uyum Büyüme Yolunun Dengelenmesi”, sunucu Stratford Finance Genel Müdürü Angelina Kwan, konuklar Endonezya Finansal Hizmetler Otoritesi (OJK) Dijital Finansal Varlıklar ve Kripto Varlıklar Denetim Direktörü Wong Huei Ching, Endonezya Finansal Hizmetler Otoritesi Dijital Finansal Varlıklar ve Kripto Varlıklar Denetim Direktörü Uli Agustina ve Güney Kore Kintsugi Technologies Baş Ticari Sorumlusu Harry Kim’dir.
Asya Düzenleyicileri Önde, Kripto Piyasa Standartlarını Destekliyor
Angelina Kwan: Güney Kore Blockchain Haftası’ndan yeni döndüm, oradaki heyecan gerçekten etkileyici. Katılım sırasında, Güney Kore Menkul Kıymetler Borsası’ndan da ETP’lerin (Borsada İşlem Gelişmeleri) hızla piyasaya sürülmesi yönünde çağrılar geldi, herkes “Hong Kong zaten önde” diyordu ve bu onlara büyük baskı oluşturuyor. Şimdi Güney Kore yeni bir cumhurbaşkanıyla, Dijital Varlık Temel Yasası’nı (DABA) hızla ilerletiyorlar, ilgili düzenlemelerin aşamalı olarak şekillendiğini görüyoruz. Harry, Güney Kore’deki güncel düzenleyici gelişmeleri ve Hong Kong’un bu sürece nasıl katılabileceğini anlatabilir misin?
Harry: Güney Kore gerçekten oldukça aktif bir perakende kripto piyasasına sahip, yeni cumhurbaşkanı dijital varlıkları ulusal dijital finans inovasyon planına dahil etti. Ayrıca “dijital varlık” için yasal tanımı yeniden yapma çalışmalarını sürdürüyoruz; önce “sanal varlık” olarak adlandırılan kavramı, şimdi “dijital varlık” olarak daha net bir şekilde düzenlemek istiyoruz.
Şu anda düzenleme ikinci aşamaya giriyor; sadece borsalar değil, aynı zamanda saklama hizmetleri, stabil coinler, danışmanlar, pazarlama gibi çeşitli katılımcıları kapsayacak. Henüz resmi yasa yürürlüğe girmemiş olsa da, yön belirginleşti: daha kapsamlı ve detaylı bir düzenleyici sistem kurmak, kullanıcı çıkarlarını korumak ve piyasanın standartlara uygun gelişimini sağlamak.
Güney Kore’de yeni yasa veya düzenlemelerin hayata geçmesi genellikle uzun zaman alıyor: yaklaşık bir yıl inceleme, ardından bir yıl deneme süreci ve sonunda yürürlüğe giriyor. Bu nedenle, toplam süreç genellikle bir ila iki yıl sürüyor.
Angelina Kwan: Bu da Hong Kong’un önde kalmaya devam etmesi için zaman kazandırıyor, bu güzel bir haber. Hong Kong’dan Güney Kore’ye genişlemek isteyenler için şu an fırsat penceresi olabilir.
Ancak, Güney Kore’nin altyapısının henüz tam anlamıyla hazır olmadığını düşünüyorum. Hong Kong’da lisanslı borsalar var ve ürün yapılandırması ile ETP’lerin piyasaya sürülmesini destekleyebiliyorlar; bu alanda oldukça ileriyiz. Eğer Güney Kore şu anda ETP’leri piyasaya sürmek isterse, tam destekleyici altyapıyı kurmaları gerekecek.
Güney Kore’deki birkaç konukla yaptığımız görüşmelerde, KRX borsasının önümüzdeki bir yıl içinde ETP’leri piyasaya sürebileceğine inanıyoruz. Güney Kore düzenleyici kurumlarının bu kez hızlanacağını düşünüyoruz, bizler de temkinli olmalıyız.
Malezya’nın 2019’dan Bu Yana Kripto Düzenlemesindeki Gelişmeler
Angelina Kwan: Wong Bey, Malezya’daki son düzenleyici gelişmeler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Wong: Malezya, 2019 yılında kripto varlıkları menkul kıymet düzenleme sistemine dahil etti. Son beş-altı yılda, yerel kayıtlı borsalar hakkında kapsamlı bilgi edindik ve güven sağladık. Bu nedenle, bu yıl piyasanın aşamalı değerlendirmesini yaptık ve kripto varlıkların portföylerin bir parçası haline geldiğini, karmaşık ürünlere olan talebin arttığını gördük.
Buna dayanarak, düzenleyici kılavuzları güncelleme kararı aldık; önümüzdeki yıl başında yeni düzenlemeleri yayımlamayı planlıyoruz. Yeni kurallar, borsalara daha fazla özerklik tanıyacak; denetleyicilerin “bakıcı” rolü yerine, kendi yönetim mekanizmalarına göre token listelerine karar verebilecekler.
Elbette, yetki devri daha yüksek sorumluluk getiriyor. Borsalardan, yatırımcı koruması kapsamında iç kontrolleri güçlendirmelerini istiyoruz; cüzdan saklama düzenlemeleri, sermaye gereksinimleri gibi. Genel hedefimiz, piyasanın kurumsallaşmasını teşvik etmek ve büyük finans kurumlarının katılımını artırmak, kripto varlıkların bankacılık sistemi içindeki itibarını güçlendirmek.
Bunun için, merkez bankasıyla ortak toplantılar düzenledik; geleneksel bankalar ve kripto platformlarının uyum ekipleri arasında güven ve anlayış köprüleri kurmaya çalışıyoruz.
Şu anda Malezya’da 21 kurum aktif durumda; kripto fonlar, türev ürünler, işlem platformları ve yakında faaliyete geçecek aracı hizmetleri dahil. Ayrıca, yerel aracı kurumların küresel likidite havuzlarına bağlanmasına izin veriyoruz, böylece müşterilere daha iyi fiyatlar sunulabiliyor.
Bir diğer önemli konu ise varlık tokenizasyonu. Kripto piyasasının avantajlarını geleneksel sermaye piyasalarına taşımak istiyoruz; bu amaçla düzenleyici kılavuzlar hazırlıyoruz, ihraççı ve aracılık sorumluluklarını netleştiriyoruz ve sektörün standartlara uygun gelişimini destekliyoruz. Geçmişte bu konuya pek ilgi yoktu, ancak bu yıl büyük ilgi gördü; merkez bankası bile tartışma metni yayımladı, bu da güçlü bir uzlaşı olduğunu gösteriyor.
Bu alanda, deneme ortamı (sandbox) mekanizması kurduk; varlık tokenizasyonundan ödeme ve takas süreçlerine kadar tüm aşamaları kapsayan pilot projeleri teşvik ediyoruz, yenilikçi finans uygulamalarını keşfetmeye devam ediyoruz.
Angelina Kwan: Bu düzenlemelerin sizin doğrudan sorumluluğunuzda olmayabileceğini biliyorum, ama Malezya Merkez Bankası’nın stabil coinler konusundaki adımlarını öğrenmek isterim. Stabil coinler şu sıralar oldukça popüler, özellikle varlık tokenizasyonunda ödeme aracı olarak kullanılabilirler. Merkez bankasıyla birlikte stabil coin düzenleme çerçevesi üzerinde çalışıyor musunuz? Ayrıca, piyasada lisans almamış bazı stabil coin ürünleri var; bu hem risk hem de ödeme fırsatı anlamına geliyor. Malezya’nın durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Wong: Merkez bankası ve diğer düzenleyici kurumlarla stabil coinler konusunda geniş kapsamlı tartışmalar yürütüyoruz. Genel olarak, Merkez Bankası stabil coinlerin gelişimini destekliyor; özellikle MYR (Malezya Ringgiti) ile sabitlenmiş stabil coinler üzerinde duruyoruz.
Birkaç ay önce, Merkez Bankası sandbox mekanizmasını başlattı; şirketlerin gerçek uygulama örnekleri sunmasını ve MYR destekli stabil coinleri test etmelerini teşvik ediyoruz. Ayrıca, sermaye piyasası ve kripto sektöründeki katılımcıları bu yönde aktif olarak keşfe davet ediyorum.
Eğer MYR stabil coinlerin gerçek piyasa talebini karşılayabileceği kanıtlanırsa, diğer yabancı para stabil coinlerin tartışması daha kolay hale gelir. Sonuçta, temel soru şu: — Gerçek bir kullanım alanı var mı?
Endonezya Düzenleme Reformları: Kripto Varlık Denetiminin OJK’ye Devri
Angelina Kwan: Endonezya’nın dijital varlık piyasası hızla büyüyor, ekosistem oldukça canlı. Endonezya’nın bu hızlı gelişiminin sebepleri ve düzenleyici stratejileriniz hakkında paylaşım yapabilir misiniz?
Uli: Bu gelişmeler, hükümetin güçlü desteği olmadan mümkün değil. Endonezya’nın yakın zamanda yaptığı finansal istikrar reformlarına göre, kripto varlıklar resmi olarak finansal varlıklar kategorisine alındı. Ayrıca, önemli bir düzenleyici yetki devri sürecindeyiz — daha önce Ticaret Bakanlığı tarafından denetlenen kripto borsaları ve ilgili ekosistem, OJK’ye devrediliyor ve finansal hizmetlerle eş zamanlı denetleniyorlar.
Amacımız, istikrarlı ve uyumlu bir piyasa ortamı kurmak, risk yönetimi ve tüketici koruma mekanizmalarını güçlendirmek. Endonezya’nın ekosistemi yerel özellikler taşıyor: Bir düzenleyici komite, sınıflandırma sistemi ve takas kurumu kurduk; kripto işlemlerinin takas ve mutabakatını sağlıyorlar.
Bankacılık sistemi ile kripto işlemlerinin entegrasyonunu teşvik ediyoruz; tüm işlemlerin bankalar aracılığıyla yapılması zorunlu hale getirildi. Ayrıca, resmi saklama kurumu kurduk; kullanıcıların varlıklarının %70’inin burada saklanmasını şart koşuyoruz, böylece varlık güvenliği sağlanıyor. Her platform başlangıçta bu standartlara uymayabilir, ama onları aşamalı olarak uyum sağlamaya teşvik ediyoruz ve piyasa güvenini artırıyoruz.
Yeni düzenlemeler yayımladık; amaç, kripto varlıkların sadece spekülatif araçlar olmaktan çıkıp, ülkenin dijital ekonomisine katılımını sağlamaktır. Örneğin, sandbox’ta test edilen bir projede, blockchain teknolojisi kullanılarak Javan sığır yetiştiriciliği verileri kaydediliyor; böylece, kredi alamayan çiftçilere finansman sağlanıyor. Bu projeler bankalarla entegre hale geldi ve “kredi alınabilir” duruma getirildi.
Ayrıca, gayrimenkul, oyun ve IP gibi varlıkların tokenizasyon projelerini teşvik ediyoruz; bunların yakında hayata geçmesini bekliyoruz. Düzenleyici olarak, platformların sermaye ve yönetim yapısını titizlikle inceliyoruz; gelecekte, sadece ikincil piyasa işlemlerinde değil, ICO veya IPO gibi alanlarda da aktif rol almalarını istiyoruz.
Angelina Kwan: Bu şirketleri düzenlerken karşılaştığınız zorluklar nelerdi? Nasıl aşıyorsunuz?
Uli: Elbette, özellikle siber güvenlik alanında zorluklar yaşadık. Bazı büyük olaylar, altyapının zayıf noktalarını ortaya çıkardı. Bu nedenle, çok sektörlü işbirliği yapıyoruz; OJK bağımsız değil, diğer kurumlarla da koordinasyon sağlıyoruz. Eğitim ve kapasite geliştirmeye kaynak ayırıyoruz; Endonezya üniversiteleriyle işbirliği yaparak blockchain mühendisliği alanında uzman yetiştiriyoruz.
Sistem açısından, siber güvenliği bütünsel bir düzenleme yapısına entegre ettik; acil durum müdahale mekanizmaları geliştirdik. Merkez bankasıyla ortak çalışarak, bankalar ve ödeme ağ geçitleriyle ilgili işlemleri denetliyor ve güvenlik açıklarını azaltıyoruz. Güvenlik olayları yaşandığında hızlıca müdahale edip, etkileri minimize ediyoruz.
Sürdürülebilir Vadeli İşlemler ve ETP: Uyumlu Borsalar Hızla Piyasa Girişinde
Angelina Kwan: Günümüzde, geleneksel finansın kripto alanına aktif olarak giriş yaptığı açıkça görülüyor. Bir konferansta, Güneydoğu Asya’da lisanslı bir borsa yöneticisinin, uyumlu vadeli işlemler (Perps) ürünlerini piyasaya süreceğini duyduğumu hatırlıyorum; bu, uyumlu borsalarda listelenen dijital varlık vadeli sözleşmeleri olacak.
Sadece düzenleyiciler değil, geleneksel borsalar da hızla bu alana giriş yapıyor. Mesela, KRX yakın zamanda altı saat süren bir toplantı düzenledi; gelecekte ETP’leri nasıl piyasaya süreceklerini tartıştılar. Bu, düzenleyici kurumlar ve piyasa güçlerinin hızla birleştiğini ve piyasanın kurumsallaşma ve uyum yolunda ilerlediğini gösteriyor.
Harry, Güney Kore’de BlackPink gibi kültürel IP’lerin tokenizasyonu konusunda ne düşünüyorsun? Endonezya ve Malezya’da kültürel varlıkların tokenizasyonu konusunda herhangi bir çalışma var mı?
Harry: Evet, Güney Kore şu anda tokenizasyon alanını açıyor, ancak yasal altyapı henüz tam anlamıyla hazır değil. Öncelikle, vergi konusu önemli — şu an Güney Kore’de net bir vergi çerçevesi yok, kripto işlemlerinin ve yönetiminin düzenlenmesi konusunda belirsizlik var. Eğer vergilendirme konusunda netlik yoksa, şirketler güvenle hareket edemez.
Angelina Kwan: Hong Kong’ta bu konuda vergi yok.
Harry: Maalesef, Güney Kore yakında vergi uygulamaya başlayacak, tahmini oran %20-25 arası ve en geç gelecek yıl yürürlüğe girecek. Vergi düzeninin net olması, piyasanın gelişimi için ilk adım olacak; bireylerin ve şirketlerin kripto varlıklar üzerindeki vergi yükümlülükleri açık hale gelecek.
İkinci aşama ise mevzuat. Şu anda “Dijital Varlık Temel Yasası” (Basic Act) tasarısı görüşülüyor; burada saklama mekanizmaları ve cüzdan güvenliği önemli yer tutuyor. Borsalarla ilgili düzenleyici çerçeve tamamlandı, bu yasalar yürürlüğe girdikten sonra KRX büyük ölçekli tokenizasyon projelerine başlayabilir.
Malezya 2026 Yılı Tahmini: Daha Fazla Tokenizasyon Ürünü ve Büyük Kuruluşların Katılımı
Angelina Kwan: 2026 yılı için beklentilerinizi paylaşır mısınız? Hangi gelişmeleri tamamlamayı veya teşvik etmeyi umuyorsunuz?
Wong: Kısa ve orta vadede, daha fazla ürün piyasaya çıkacak; sadece borsalarda listelenen tokenlar değil, aynı zamanda geleneksel finans kurumlarından da olumlu geri dönüşler alıyoruz. Aracı kurumlar ve fon yöneticileri, tokenizasyon veya kripto ile ilgili ürünlerin ihraç edilmesi konusunda hazırlık yapıyorlar; bu, önümüzdeki yıl için çok önemli bir gelişme.
Ayrıca, büyük kurumların Malezya pazarına girişini bekliyoruz; birkaç şirket aktif iletişim halinde. Varlık tokenizasyonu alanında, ulusal servet fonu Khazanah ile işbirliği yapıyoruz; tahvil tokenizasyonu projeleri üzerinde çalışıyoruz, önümüzdeki yıl hayata geçmesini planlıyoruz. Ayrıca, kamu-özel ortaklıklarıyla ilgili görüşmeler de devam ediyor; şu an görüşme aşamasında olsalar da, ilerleme umut verici.
Angelina Kwan: Malezya, uyumlu saklama lisansı veren ilk ülke olma özelliğiyle önde.
Wong: Evet, gerçekten dijital varlık saklama hizmeti sağlayıcılarını düzenleyen bir sistem kurduk; şu ana kadar üç lisans verdik. Ayrıca, yerel bankalarla işbirliği yapıyoruz; bankaların saklama hizmetlerine girmesini teşvik ediyoruz. Geri bildirimler oldukça olumlu; birçok banka bu alanda planlar yapıyor. Güvenli saklama hizmetleri, Malezya’nın kripto ve tokenizasyon piyasasının gelişimini destekleyecek.
Endonezya 2026 Yılı Planları: Türev Ürünler ve Yenilikçi Deneme Alanlarının Hızlandırılması
Angelina Kwan: 2026’da Endonezya’nın öncelikli planları nelerdir? Ürün ve hizmet alanında yeni hedefleriniz neler?
Uli: 2026’da borsaların operasyon seviyesini tamamen yükseltmeyi planlıyoruz; yeni düzenleyici gereklilikler çıkarılacak, özellikle risk yönetimi ve yatırımcı koruma mekanizmaları güçlendirilecek, piyasanın istikrarı ve sürdürülebilirliği artırılacak.
Ayrıca, türev ürünlerin düzenlenmesi konusunda çalışmalarımız devam ediyor; şu an bu alan, emtia borsaları tarafından denetleniyor, ancak bu düzenleme, kripto varlıklarla uyumlu, tek bir platform ve denetim sistemi altında toplanacak.
Yenilikçilik açısından, düzenleyici deneme alanı (sandbox) mekanizmasıyla birçok projeyi hızlandırmayı hedefliyoruz; şu ana kadar birkaç proje değerlendirme aşamasında, önümüzdeki yıl resmi olarak piyasaya çıkacaklar. Bunlar arasında gayrimenkul, altın ve devlet tahvili tokenizasyonu gibi projeler var.
Genel amacımız, dijital ekonomiyi ülke ekonomisinin temel taşlarından biri haline getirmek; geleneksel finansla entegrasyonu güçlendirmek, bankalar, ödeme sistemleri ve saklama hizmetleri gibi kritik alanlarda işbirliğini artırmak. Ayrıca, yeni token ihraç projelerini (ICO) piyasaya almayı teşvik ediyoruz.
Temel altyapı açısından, finansal raporlama ve değerlendirme kapasitemizi güçlendireceğiz; şu anda, kripto varlıkların muhasebesiyle ilgili bir bildiri yayımladık, uluslararası muhasebe standartlarına uyumu artırmayı hedefliyoruz.
Son olarak, kara para aklamayı önlemek amacıyla, bölgesel işbirliklerini güçlendirmeyi planlıyoruz; özellikle cüzdanların çalınması veya fonların sınır ötesi transferleri gibi durumlarda, bölgesel koordinasyonu artırarak, siber güvenlik olaylarına hızlı müdahale mekanizmaları kurmayı amaçlıyoruz.