Kripto para birimi Bitcoin analisti Jesse Myers, altcoin pazarının kalıcı olarak "iptal" edilme olasılığı hakkında ayrıntılı bir inceleme yayınladı. Myers'a göre, şu anda 36 milyonun üzerinde altcoin mevcut, ancak bu patlayıcı sayı artışı aslında Bitcoin'in (BTC) egemenliğini güçlendiriyor.
Myers'in sunduğu verilere göre, 2021'de başlayan "yeni altcoin patlayıcı artışı" Solana (SOL) etrafında hızla genişlemiş ve 2025 Mart itibarıyla toplam sayısı 36 milyonun üzerine ulaşmıştır. Bu büyük sayıda tokenin piyasada mevcut olması, ironik bir şekilde altcoinlerin genel gücünü zayıflattığını analiz etmektedir.
kaynak: Myers
Bitcoin'in piyasa hakimiyeti (piyasa payı), 2017'den 2019'a kadar önemli ölçüde düştü, ancak 2021'den itibaren istikrarlı bir toparlanma eğiliminde. Dikkate değer bir nokta olarak, Myers, yüzeysel piyasa payı rakamlarından daha fazlasının Bitcoin'in reel hakimiyetinin güçlü olduğunu iddia ediyor. Ölü durumda olan projelerin tamamen sıfır değerlendirilmeyip, işlem yapılamayan "kalan piyasa değeri" olarak kaydedilmeye devam etmesi nedeniyle, reel Bitcoin hakimiyetinin resmi rakamlardan daha yüksek olduğu söyleniyor.
Myers, "Dijital kıtlık, bir kez yaşanan bir olgudur" diyerek, Bitcoin'in dijital kıtlığı ilk kez gerçekleştiren bir icat olduğunu ve diğer tüm tokenların sadece "kopyalar" olduğunu savunmaktadır. Kıtlık kavramının dijital alanda ilk kez gerçekleştirilmesinin değeri, herhangi bir alts coin'in teknolojik üstünlüğünü aşan bir görüş sergilemiştir.
Ayrıca, paranın "ağ etkisi"nin Bitcoin'in üstünlüğünü belirlediğini vurguluyor. Farklı boyutlardaki daire grafiklerini kullanarak, değer değerlendirmesindeki net bir karşıtlık gösteriyor ve Bitcoin'in "Shearing Point" (insanların doğal olarak yoğunlaştığı seçim noktası) olarak konumunu pekiştirdiğini savunuyor.
kaynak: Myers
Özellikle dikkat çekici bir nokta olarak, Myers, "kripto para birimlerinin catch-22'si" olarak adlandırdığı bir paradoksu sunmaktadır. Bu kavram, Joseph Heller'ın "Catch-22" romanından adını alarak "çözülemez bir çelişki" anlamına gelmektedir. Özellikle, altcoinlerin Bitcoin'e yetişmesi için bir liderlik ekibi ve pazarlama bütçesine ihtiyaç vardır, ancak bunu sahip olmak, kaçınılmaz olarak merkeziyetçi bir şirket haline gelmekte ve Bitcoin'in dağıtık protokolü ile rekabet edememekte olan bir çelişkidir. Yani, Bitcoin'e karşı koymak için gerekli olan önlemleri aldıkça, Bitcoin'in temel gücü olan "gerçek dağıtıklık"tan uzaklaşarak bir çıkmaza girmiş olursunuz.
Bu analiz, kripto para piyasasındaki yatırım stratejileri üzerinde büyük bir etki yaratma potansiyeline sahip. Geçmişteki gibi bir "alt sezon" (alts coinlerin bir anda yükseldiği dönem) bir daha asla yaşanmayacaksa, yatırımcıların yatırım yönelimlerini yeniden gözden geçirmeleri gerekebilir. Öte yandan, yeni blockchain teknolojilerindeki gelişmeler veya düzenleyici ortamda meydana gelen değişiklikler bu tahminin tersine dönme potansiyelini de göz ardı edilemez.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
"3600万 üzerindeki altcoin, Bitcoin'in konumunu güçlendiriyor" Analist değerlendirmesi
Kripto para birimi Bitcoin analisti Jesse Myers, altcoin pazarının kalıcı olarak "iptal" edilme olasılığı hakkında ayrıntılı bir inceleme yayınladı. Myers'a göre, şu anda 36 milyonun üzerinde altcoin mevcut, ancak bu patlayıcı sayı artışı aslında Bitcoin'in (BTC) egemenliğini güçlendiriyor.
Myers'in sunduğu verilere göre, 2021'de başlayan "yeni altcoin patlayıcı artışı" Solana (SOL) etrafında hızla genişlemiş ve 2025 Mart itibarıyla toplam sayısı 36 milyonun üzerine ulaşmıştır. Bu büyük sayıda tokenin piyasada mevcut olması, ironik bir şekilde altcoinlerin genel gücünü zayıflattığını analiz etmektedir.
Bitcoin'in piyasa hakimiyeti (piyasa payı), 2017'den 2019'a kadar önemli ölçüde düştü, ancak 2021'den itibaren istikrarlı bir toparlanma eğiliminde. Dikkate değer bir nokta olarak, Myers, yüzeysel piyasa payı rakamlarından daha fazlasının Bitcoin'in reel hakimiyetinin güçlü olduğunu iddia ediyor. Ölü durumda olan projelerin tamamen sıfır değerlendirilmeyip, işlem yapılamayan "kalan piyasa değeri" olarak kaydedilmeye devam etmesi nedeniyle, reel Bitcoin hakimiyetinin resmi rakamlardan daha yüksek olduğu söyleniyor.
Myers, "Dijital kıtlık, bir kez yaşanan bir olgudur" diyerek, Bitcoin'in dijital kıtlığı ilk kez gerçekleştiren bir icat olduğunu ve diğer tüm tokenların sadece "kopyalar" olduğunu savunmaktadır. Kıtlık kavramının dijital alanda ilk kez gerçekleştirilmesinin değeri, herhangi bir alts coin'in teknolojik üstünlüğünü aşan bir görüş sergilemiştir.
Ayrıca, paranın "ağ etkisi"nin Bitcoin'in üstünlüğünü belirlediğini vurguluyor. Farklı boyutlardaki daire grafiklerini kullanarak, değer değerlendirmesindeki net bir karşıtlık gösteriyor ve Bitcoin'in "Shearing Point" (insanların doğal olarak yoğunlaştığı seçim noktası) olarak konumunu pekiştirdiğini savunuyor.
Özellikle dikkat çekici bir nokta olarak, Myers, "kripto para birimlerinin catch-22'si" olarak adlandırdığı bir paradoksu sunmaktadır. Bu kavram, Joseph Heller'ın "Catch-22" romanından adını alarak "çözülemez bir çelişki" anlamına gelmektedir. Özellikle, altcoinlerin Bitcoin'e yetişmesi için bir liderlik ekibi ve pazarlama bütçesine ihtiyaç vardır, ancak bunu sahip olmak, kaçınılmaz olarak merkeziyetçi bir şirket haline gelmekte ve Bitcoin'in dağıtık protokolü ile rekabet edememekte olan bir çelişkidir. Yani, Bitcoin'e karşı koymak için gerekli olan önlemleri aldıkça, Bitcoin'in temel gücü olan "gerçek dağıtıklık"tan uzaklaşarak bir çıkmaza girmiş olursunuz.
Bu analiz, kripto para piyasasındaki yatırım stratejileri üzerinde büyük bir etki yaratma potansiyeline sahip. Geçmişteki gibi bir "alt sezon" (alts coinlerin bir anda yükseldiği dönem) bir daha asla yaşanmayacaksa, yatırımcıların yatırım yönelimlerini yeniden gözden geçirmeleri gerekebilir. Öte yandan, yeni blockchain teknolojilerindeki gelişmeler veya düzenleyici ortamda meydana gelen değişiklikler bu tahminin tersine dönme potansiyelini de göz ardı edilemez.