Federal Rezerv (FED) faiz indirim fırtınası: Powell'ın "güvercin sesi" arkasında, geri çekilmenin mümkün olmadığı bir ekonomik kumar.
Dün gece eski dosyaları düzenlerken, parmak uçlarım geçen yılki Federal Rezerv'in "şahin duruşunun sarsılmaz olduğu" haberine dokundu, kağıdın eski hissi henüz dağılmamıştı, bu sabahın haber bülteni ise "Powell'ın güvercin sesi piyasaları patlattı" başlığıyla gözlerimin önüne çarptı - zamanın absürtlüğü, her zaman bu yeni ve eski arasındaki karşıtlık anlarında, hiçbir belirti olmaksızın kalbime akıyor.
Ekranda "faiz indirim beklentisi olasılığı %75'i aştı" yazan hareketli rakamlara bakarken, bir anda her şeyin senaryosuz bir absürt oyuna döndüğünü hissettim. Hepimiz, sahneye çıkmamız için itilen izleyicileriz, dönüp çıkma veya biletimizi geri verme hakkımız bile yok.
Bir, Spot Işığındaki "Güvercin Sesi": Politika Değişimi mi, Yoksa Mecburi Uzlaşma mı?
Geçen hafta bir fon yöneticisi arkadaşım ile çay evinde sohbet ediyordum, o da "Federal Rezerv'in belirsiz açıklamaları sanki kör bir bıçakla et kesmek gibi, insanın sabrını tüketiyor" diye şikayet ediyordu. Çay bardağındaki sıcak buhar henüz dağılmamıştı, Jackson Hole yıllık toplantısındaki Powell ise çoktan başka bir şekilde görünmeye başlamıştı.
Yerel saatle 22 Ağustos'ta, özel olarak canlı yayın kaydını tekrar izledim: Bu merkez bankası yöneticisi, spot ışıkları altında oturuyordu, konuşma hızı her zamanki gibi yarım adım yavaş, ama her cümle sıkı sıkıya bağlı piyasa sinirlerine ağır bir çekiç gibi iniyordu:
"İstihdam piyasasının dengesi giderek zayıflıyor"
"Mevcut enflasyon baskıları geçici bir özellik taşımaktadır"
Bu sözler onun ağzından çıktığında, sarsıcı bir politika bildirisi gibi değil, daha çok uzlaşma anlamı taşıyan bir geri adım gibi geliyor. Çocukken büyüklerin satranç oynadığını izlerken, bir taraf aniden bir taşını feda ettiğinde, genellikle pes etmek değil, daha tehlikeli bir hamle saklamak içindi - ama bu sefer, Federal Rezerv'in "taş feda etmesi", zayıf ekonomiyi kurtarmak için mi yoksa karmaşık durum içinde geri adım atacak bir yolu kalmadığı için mi?
İkincisi, sayılar arkasındaki sıcaklık: süpermarket kasasından yarıya inen istihdam verilerine
Bilgisayardaki tarım dışı istihdam verilerine bakarak, uzun süre donakaldım. 2024 yılı için ortalama 167,000 yeni istihdam, 2025 yılının Ocak-Temmuz aylarında ise aniden 85,000'e düşmüş. Neredeyse yarı yarıya azalan bu rakamın arkasında, ne kadar çok kaybolan özgeçmiş var, ne kadar küçük dükkanın sessizce "İş İlanı" tabelasını indirdiği var?
Geçen hafta evimin yakınındaki süpermarketten geçerken, kasada çalışan abla "Son zamanlarda vardiya sayısı azaldı, maaş da biraz düştü" diye söyledi. O zaman bunun sadece küçük bir mesele olduğunu düşünmüştüm, ama şimdi verilerle karşılaştırdığımda aniden fark ettim: Onun birkaç sözü, aslında makroekonomik pulsun zayıfladığı zamanlarda en ince ve en gerçek yankı.
İstihdam, tüketimin köküdür; tüketim, ekonominin kanıdır. Kökler kuruduğunda ve kan akışı yavaşladığında, Federal Rezerv (FED)'in faiz indirimleri gerçekten bu devasa ekonomik bedeni durgunluktan geri çekmek için bir kalp ilacı gibi etkili olabilir mi? Her zaman bir şüphe taşımaktayım.
3. Paslı "Bağımsızlık": Siyaset Fed'in Alt Çizgisinde Nasıl Yiyor?
Beni daha da rahatsız eden, siyasetin ve ekonominin iç içe geçmesidir. Trump'ın Federal Rezerv (FED) üzerindeki baskısı artık bir haber değil, ama kamuya açık eleştiriden "dava tehdidi"ne, ardından yeni başkan adayları aramaya kadar bu neredeyse "sarayı kuşatma" tavrı, FED'in "bağımsızlığı" üzerinde paslı bir bıçak gibi tekrar tekrar kesiyor.
"Federal Rezerv (FED)" biyografisini okurken aklıma gelen bir söz: "Merkez bankasının itibarı, siyasi gürültüden uzak durabilmesinde ve yalnızca ekonomik yasalara hesap vermesinde yatar." Ancak günümüzde, bu itibar yavaş yavaş parçalanıyor. Faiz indirimleri artık ekonomik temellere dayanan rasyonel kararlar değil, siyasi oyunların bir kozu haline geldiğinde, ayaklarımızın altındaki bu görünüşte sağlam ekonomik zemin bir an içinde çöker mi?
Dört, Piyasa Şöleni ve Hayal: Çölün İçindeki Hayali Şehirleri Kim Takip Ediyor?
Geçen gün borsa yazılımını açtım, Hong Kong hisse senetlerinin dipten yavaş yavaş yükseldiğini izliyorum, yanımda biri heyecanla "dip alma fırsatı geldi" diye bağırıyor, ama ben her zaman geçen yıl bu zamanları düşünüyorum - yine böyle bir "şenlik atmosferi" vardı, ama sonunda birçok kişinin sıkıştığı yerin başlangıcı oldu.
Federal Rezerv (FED) indirim beklentisi, yerel "On Beşinci Beş Yıllık Plan" ve anti-iç içe geçmişlik politikasıyla çarpışıyor; görünüşte çoklu olumlu etkilerin "rezonans faydası" olarak birikimi gibi. Ama kim garanti edebilir ki bu, bir hayalperestlik yanılsaması değildir? Çölün ortasında görülen bir serap gibi: Bunun yaşamı besleyen bir vaha olduğunu düşünüyorsun, bütün gücünle oraya koşmaya çalıştığında aslında daha derin bir ıssızlığa giden bir yol tabelası olduğunu fark ediyorsun.
Piyasalardaki heyecan içinde çok fazla insan gördüm, sonunda kendi gölgelerini bile bulamıyorlar - o hareketli K çizgileri, asla zenginlik şifresi değildir, insan doğasını yansıtan bir aynadır: açgözlülüğü de, şanssızlığı da yansıtır.
Beş, Balkondaki Bakış: Hepimiz dalgalarla sürüklenen kum taneleriyiz.
Bugünün bana, akşamları bilgisayarı kapatıp balkona çıkıp sokak manzarasını izlemek sıkça oluyor. Aşağıdaki insanlar aceleyle yürüyor: bazıları kalın dosyalar taşıyor, bazıları telefon ekranına bakıyor. Belki de bilmiyorlar ki, Federal Rezerv (FED) toplantı odasındaki bir karar, gelecek ayki mortgage taksitini, çocukların mama bütçesini ve emeklilik sonrası yaşam kalitesini değiştirebilir.
Her zaman hayatın efendisi olduğumuzu düşünürüz, ancak makroekonomik dalgalarda sadece akıntıya kapılan bir kum tanesi gibiyiz. Çocukken deniz kenarında, dalgaların kumu alıp geri getirdiğini izlerken, o zaman sadece eğlenceli geliyordu, şimdi ise anlıyorum: O tür bir kontrolsüz his, uzun bir hayat boyunca bizimle olacak.
Bu faiz indirim fırtınası devam ediyor: Bazıları umut görüyor, bazıları kriz kokusu alıyor, ben ise bir çağın belirsizliğini görüyorum. Yarınki ekonomik verilerin nasıl olacağını bilmiyoruz, Federal Rezerv'in zamanında faiz indirip indirmeyeceğini bilmiyoruz, en önemlisi bu büyük oyunda sonunda kimin kazanıp kimin kaybedeceğini bilmiyoruz.
Ama biliyorum ki, tüm gürültü ve heyecanların arkasında, en çok korumamız gereken şey içsel uyanıklığımızdır - sayılarla kandırılmamak, duygulara kapılmamak, belirsizliklerle dolu bir dünyada, kendimize ait olan o küçük kesinliği bulmak. Sonuçta, ekonomik dalgaların bir gün geri çekileceği kesin, ama yaşam, yine de güvenle devam etmeli.