Son günlerde, 30 yıl vadeli ABD Hazine tahvillerinin getirisi %5'e fırladı. Bu, küresel sermaye piyasalarında belirgin bir gerginliği gösteren, finansal kriz döneminde ortaya çıkan bir bölge faiz oranıdır.
Genellikle, yüksek tahvil getirileri, Amerika Birleşik Devletleri (FED)'nin gelecekte faiz oranlarını düşürmesi için daha fazla dayanak sağlar, çünkü piyasalardaki borçlanma maliyetleri çok pahalı hale gelmiştir.
Ancak, bu gelişmenin olumsuz yanı, ekonomik durgunluk riski hakkında bir uyarı sinyali olmasıdır. Faiz oranları güçlü bir şekilde arttığında, yatırımcıların Amerika ekonomisinin istikrarlı büyüme kapasitesine olan güveni sarsılır, yatırım sermayesi riskli varlıklardan çekilme eğiliminde olur.
Eylül ayının yaklaşmakta olduğu, birçok dalgalanma döneminin olacağı öngörülüyor. Hisse senedi, altın, döviz ve kripto para piyasalarının hepsi "Patlama ve Çökmeler" yaşayabilir. Bu da fırsat ve riskin her zaman el ele olduğu anlamına geliyor ve yatırımcıların net bir tepki stratejisine sahip olmaları gerekiyor.
Bu aşamadaki bazı önemli ilkeler:
Sermaye yoğunluğunu kontrol et – "Tümünü yatırım yapmamalısınız", riskten kaçınmak için makul bir dağılım yapmalısınız. Kaldıraç kullanımını azaltın – Yüksek dalgalanma getirileri, riskli varlıkların beklenmedik şekilde dalgalanmasına neden olabilir, yüksek kaldıraç kullanmak hesabınızın "uçup gitmesine" sebep olabilir. Risk yönetimine öncelik verin – Sadece fiyat artışını beklemek yerine her aşamada zarar durdurma ve kâr alma planınız olmalıdır. FED'in hareketlerini ve küresel para akışını yakından takip edin – Çünkü bu, piyasanın yönünü belirleyecek faktör olacaktır.
Sonuç olarak, 30 yıllık getirinin %5'e yükselmesi, FED'in yakın zamanda politika değişikliğine gitme fırsatını açarken, aynı zamanda durgunluk riski konusunda bir uyarıdır. Bu bağlamda, temkinli ve disiplinli bir portföy yönetimi, yatırımcıların hayatta kalmasını ve büyük dalgalanmalardan fırsatları değerlendirmesini sağlayan anahtardır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Amerika 30 Yıllık Tahvil Faizi %5'e Ulaştı: Eylül Ayı İçin Büyük Fırtına Uyarısı
Son günlerde, 30 yıl vadeli ABD Hazine tahvillerinin getirisi %5'e fırladı. Bu, küresel sermaye piyasalarında belirgin bir gerginliği gösteren, finansal kriz döneminde ortaya çıkan bir bölge faiz oranıdır. Genellikle, yüksek tahvil getirileri, Amerika Birleşik Devletleri (FED)'nin gelecekte faiz oranlarını düşürmesi için daha fazla dayanak sağlar, çünkü piyasalardaki borçlanma maliyetleri çok pahalı hale gelmiştir. Ancak, bu gelişmenin olumsuz yanı, ekonomik durgunluk riski hakkında bir uyarı sinyali olmasıdır. Faiz oranları güçlü bir şekilde arttığında, yatırımcıların Amerika ekonomisinin istikrarlı büyüme kapasitesine olan güveni sarsılır, yatırım sermayesi riskli varlıklardan çekilme eğiliminde olur. Eylül ayının yaklaşmakta olduğu, birçok dalgalanma döneminin olacağı öngörülüyor. Hisse senedi, altın, döviz ve kripto para piyasalarının hepsi "Patlama ve Çökmeler" yaşayabilir. Bu da fırsat ve riskin her zaman el ele olduğu anlamına geliyor ve yatırımcıların net bir tepki stratejisine sahip olmaları gerekiyor. Bu aşamadaki bazı önemli ilkeler: Sermaye yoğunluğunu kontrol et – "Tümünü yatırım yapmamalısınız", riskten kaçınmak için makul bir dağılım yapmalısınız. Kaldıraç kullanımını azaltın – Yüksek dalgalanma getirileri, riskli varlıkların beklenmedik şekilde dalgalanmasına neden olabilir, yüksek kaldıraç kullanmak hesabınızın "uçup gitmesine" sebep olabilir. Risk yönetimine öncelik verin – Sadece fiyat artışını beklemek yerine her aşamada zarar durdurma ve kâr alma planınız olmalıdır. FED'in hareketlerini ve küresel para akışını yakından takip edin – Çünkü bu, piyasanın yönünü belirleyecek faktör olacaktır. Sonuç olarak, 30 yıllık getirinin %5'e yükselmesi, FED'in yakın zamanda politika değişikliğine gitme fırsatını açarken, aynı zamanda durgunluk riski konusunda bir uyarıdır. Bu bağlamda, temkinli ve disiplinli bir portföy yönetimi, yatırımcıların hayatta kalmasını ve büyük dalgalanmalardan fırsatları değerlendirmesini sağlayan anahtardır.