Her gün kullandığınız internet hizmeti, kendi stabilcoin'ini yeni çıkardı.

Yazılı :Sleepy.txt

Cloudflare'ı duymamış olabilirsiniz, ama internette gezindiğiniz sürece, onun hizmetlerinden kaçınmak neredeyse imkansız.

Bu şirket, internet dünyasında "gizli dev" olarak biliniyor; ister yemek siparişi versin, ister kısa videolar izlesin, isterse e-posta açıp şirket sistemine giriş yapsın, büyük ihtimalle onun ağı üzerinden geçiyorsunuz. Küresel olarak neredeyse beşte bir oranındaki web sitelerine güvenlik koruma ve içerik dağıtım hizmeti sunan dev bir dijital kalkan ve hızlandırıcı gibi.

Saniyeler içinde açılan bir web sayfasını ziyaret ettiğinizde ve favori uygulamanız bilgisayar korsanlarına karşı dirençli olduğunda, Cloudflare genellikle arkasındadır. İnternetin gerçek bir "su, elektrik ve kömürü" dür ve küresel verilerin verimli ve güvenli akışını destekleyen temel altyapıdır.

25 Eylül'de Cloudflare, altyapısını yepyeni bir boyuta genişletmek için ikonik bir stratejik karar verdi ve kendi stablecoin'i NET Dollar'ın piyasaya sürüldüğünü duyurdu.

Kendi stabilcoin'inizi neden çıkarmalısınız?

Cloudflare CEO'su Matthew Prince cevap verdi, "Yıllar boyunca, internetin iş modeli reklam platformları ve banka transferleri üzerine kuruldu. Ve internetin bir sonraki çağı, işlem başına ödeme, parçalı ödemeler ve mikro işlemlerle yönlendirilecek."

Cloudflare'nın yıllık geliri 1.6 milyar doları aşıyor, günde trilyonlarca isteği işliyor ve internetin alt yapısındaki su, elektrik ve kömür gibi değerlidir. Ancak bu devasa dijital ağda, ödeme süreci onun kontrolü dışında kalan tek aşamadır. Bu kontrol kaybı hissi giderek daha fazla büyük işletmeyi rahatsız ediyor.

Apple her yıl App Store geliştiricilerine yüzlerce milyar dolar ödemek zorunda, Amazon üçüncü taraf satıcıların büyük miktardaki para akışını yönetmek zorunda, Tesla ise dünya genelindeki üç binin üzerinde tedarikçiyle ödeme ilişkisini sürdürmek zorunda. Tüm bu devler aynı sürtünmelerle karşı karşıya; uzunca ödeme döngüleri, yüksek işlem ücretleri, karmaşık uluslararası uyumluluk ve daha da önemlisi en temel kapalı döngüde kontrolü kaybetmiş durumdalar.

Ticaret giderek dijitalleşip otomatikleştikçe, bu geride kalan finansal altyapı bir darboğaz haline geldi. Bu yüzden büyük şirketler daha doğrudan bir yanıt verme yolu seçti; eski sistemi değiştiremiyorlarsa, kendileri yeni bir sistem kuracaklar.

Büyük şirketlerin neden kendi stablecoin'lerine ihtiyaç duyduğu

NET Doları'nın ortaya çıkışı, insanların stabilcoin çıkarma motivasyonunu yeniden düşünmesine neden oldu. Evrensel dolaşım peşinde koşan USDT ve USDC'nin aksine, Cloudflare'in coin çıkarmak için başlangıç noktası daha pragmatiktir ve ödeme sorununu önce kendi iş ekosistemindeki çözmek ister.

Bu aradaki fark küçük değil.

USDT ve USDC, başlangıçta tüm kripto pazarını hedef alarak geniş kabul görme ile ölçeklenmeye ulaştı; oysa NET Dollar şu anda daha çok Cloudflare'ın ticari ağına özel olarak tasarlanmış bir "iç para" gibi görünüyor.

Elbette, sınırlar sabit değildir. PayPal'ın PYUSD'si tipik bir örnektir; 2023'te piyasaya sürüldüğünde yalnızca PayPal'ın kendi ödeme sistemine hizmet ediyordu, ancak bugün yüzlerce kripto para birimi değişimini desteklemekte ve başlangıçtaki kapsamının çok ötesine geçmiştir.

Şirket stabilcoin'leri de muhtemelen benzer bir yolda, iç verimlilik araçlarından daha geniş dolaşım senaryolarına geçme fırsatına sahip.

Ana fark motivasyondadır. Geleneksel stabilcoin émisyonları esasen rezerv yatırımlarıyla para kazanırken, şirketler stabilcoin çıkarmayı, süreçleri optimize etmek ve kontrolü elinde tutmak için yapar. Bu farklı başlangıç noktası, tasarım, uygulama ve gelecekteki yollarındaki farklılıkları belirleyecektir.

Büyük şirketler için, ödeme her zaman ticari kapalı döngünün "son bir kilometresi" olmuştur, ancak bu yol bankalar ve ödeme kurumlarının elindedir ve makalenin başında bahsedilen sorunları barındırmaktadır. Bu nedenle, ödemeyi kendi sistemlerine entegre etmek ve stabilcoin ile kontrol edilebilir bir kapalı döngü yeniden inşa etmek, büyük şirketlerin stratejik bir seçeneği haline gelmiştir.

Kurumsal stablecoin'lerin gerçek değeri, şişirilmiş anlatıların peşinden gitmek zorunda olmamaları, ancak süreçteki sorunlu noktaları bir neşter gibi keserek onu çok daha verimli hale getirebilmeleridir.

Tedarik zinciri finansmanında, bu tür değer daha kolay görülebilir.

Uluslararası tedarik zinciri finansmanı, kendisi başlı başına sürtünmelerle dolu bir sistemdir. Amerika'dan Vietnam'a gidecek bir ödeme, birden fazla zaman dilimi, çeşitli para birimleri ve birkaç banka aracılığıyla geçmek zorundadır. Dünya Bankası verilerine göre, dünya genelinde ortalama havale maliyeti hâlâ %6'nın üzerindedir.

Kurumsal stablecoin'ler ise bu süreci en ince ayrıntısına kadar sıkıştırabilir. ABD şirketleri, ödemeleri dakikalar içinde doğrudan Vietnam'daki tedarikçilere göndererek maliyetleri %1'in altına düşürebilir. Fonların geçiş süresi büyük ölçüde azaltıldı ve tüm tedarik zincirinin devir verimliliği iyileştirildi.

Daha önemlisi, hesaplama gücünün sahipliği de değişti.

Geçmişte, bankalar aracılardı ve işlemlerin hızını ve maliyetini kontrol ediyorlardı; ancak stablecoin ağı içinde, işletmeler bu kritik aşamayı kendileri yönetebilir.

Verimliliğin yanı sıra, maliyet de işletmelerin göz ardı edemeyeceği bir yük. Sınır ötesi ödemelerdeki döviz kaybı, banka işlem ücretleri ve kart organizasyonu geçiş ücretleri, görünüşte sadece dağınık harcamalar olarak görülse de, birikim halinde işletmelerin rekabet gücünü aşındıracak kadar yeterlidir.

Şirket stabil coinlerinin anlamı burada yatıyor, geleneksel finans aracısını atlayarak maliyet yapısını yeniden yapılandırıyor. Değişim sadece mutlak miktarın azaltılmasıyla değil, aynı zamanda yapının basitleşmesi ve şeffaflaşmasıyla ilgilidir. Geleneksel modelde, şirketler karmaşık bir ücretlendirme sistemi ile karşı karşıya kalmaktadır; sabit ücretler, oran ücretleri, döviz farkları, aracılık ücretleri, hesaplama yöntemleri şeffaf değildir ve kesin tahminler yapmak zordur.

Ve stabilcoin ağında, maliyet neredeyse sadece bir kalem olarak kalır, zincir üzerindeki işlem ücretleri. Bu, açık, öngörülebilir ve nispeten stabildir. Bu nedenle işletmeler harcamaları ve kârı daha doğru bir şekilde hesaplayabilir, karar verme süreçleri de daha emin olur.

Daha ileriye giderek, nakit akışının kendisinin yönetimi de dönüştürülebilir. Geleneksel yöntemler, manuel işlemlere ve banka sistemlerine bağımlıdır, süreç karmaşıktır, verimlilik düşüktür ve hata yapma olasılığı yüksektir.

Şirket stabilcoin'leri ile akıllı sözleşmeler bir araya geldiğinde, fon akışı önceden belirlenmiş koşullara göre otomatik olarak gerçekleştirilebilir. Tedarikçi teslimatı yaptıktan ve kabul edildiğinde, ödeme otomatik olarak serbest bırakılır; proje bir kilometre taşına ulaştığında, ilgili fonlar anında tahsis edilir. Şirketler artık hesapları manuel olarak takip etmek zorunda kalmaz, bunun yerine kuralları sözleşmeye yazarlar.

Bu mekanizmanın getirdiği değişimler sadece verimlilik kazanımları değildir. Şeffaf ve kurcalamaya karşı korumalı ödeme mantığı, her iki tarafın da güven maliyetini azaltır ve olası anlaşmazlıkların önceden çözülmesine olanak tanır.

Ve daha fazla iş ortağı aynı ödeme sistemine dahil olduğunda, ağ etkileri kendini göstermeye başlar. Tedarikçiler, distribütörler, ortaklar ve hatta son kullanıcılar, aynı stabilcoin ile işlem yaptıklarında, ağın değeri katlanarak artar.

Bu değer sadece ölçekle sınırlı kalmaz, aynı zamanda bir kilitlenme etkisi oluşturur. Bir kez bir işletmenin stabil coin sistemine derinlemesine entegre olduktan sonra, başka sistemlere geçişin maliyeti yüksek hale gelir; bu sadece teknik geçişin maliyeti değil, aynı zamanda öğrenme, ilişkiler ve fırsat maliyetleridir.

Bu katmanlı yapışkanlık, şirketlerin en sağlam surlarını oluşturacak. Yoğun rekabet ortamında, stabilcoin ekosistemine sahip olan şirketler, sadece maliyetleri ve nakit akışını daha iyi kontrol etmekle kalmaz, aynı zamanda ağ etkilerini kullanarak uzun vadeli avantajlarını güçlendirir.

Şirket stabil coinleri nasıl farklı sektörlere girebilir?

Farklı sektörlerin kendi acı noktaları vardır ve kurumsal stabilcoinler potansiyel bir çözüm olarak kullanılmaktadır. Belki henüz büyük ölçekli uygulanmamışlardır, ancak gerçek işlere entegre olma olasılıklarını zaten göstermişlerdir.

E-ticaret platformu: Teminat, komisyon ve iade otomasyonu

E-ticaret platformları için, stabil coinler yeni nesil ödeme altyapısını oluşturmak için bir deneme aracı haline geliyor. Shopify ve Coinbase'in işbirliği, 34 ülkedeki tüccarların USDC ile ödeme almasını sağladı, ancak bu sadece bir başlangıç.

Tüccarların platforma katıldıklarında ödedikleri teminat, doğrudan akıllı sözleşmeye yazılabilir, ihlal durumunda otomatik olarak kesilir ve sözleşme süresi dolduğunda geri otomatik olarak ödenir. Platform komisyonları da anlık olarak hesaplanabilir, her işlem tamamlandığında sistem, tüccarın stabilcoin hesabından platforma otomatik olarak aktarım yapar.

İade süreci de aynı şekilde yeniden şekillendirildi. Geçmişte uluslararası iadeler genellikle birkaç hafta sürerdi ve birçok banka sürecinden geçmek zorundaydınız; eğer stabilcoin kullanırsanız, birkaç dakikada hesabınıza geçer, deneyim tamamen farklıdır.

Daha ileriye giderek, stablecoinler mikro ödeme senaryolarını da destekleyebilir. Tüketiciler, ürün sayfalarını görüntülemek için ödeme yapabilir, kişiselleştirilmiş öneriler için ödeme yapabilir ve hatta öncelikli müşteri hizmetleri için ödeme yapabilir. Geleneksel ödeme sistemlerinde neredeyse imkansız olan bu parçalı işlemler, stablecoin ortamında gerçekleştirilebilir.

Üretim devi: Tedarikçi ödemeleri ve envanter finansmanının birleşik ağı

Üretim sektörünün küreselleşme derecesi en yüksek düzeydedir ve tedarik zincirleri genellikle onlarca ülkeyi kapsar. Apple ve Tesla gibi şirketler için, binlerce tedarikçinin ödemelerini, finansmanını ve teminatlarını koordine etmek, başlı başına büyük bir sistem mühendisliğidir.

Bu şirketler kendi stabil coin'lerini çıkarırlarsa, içlerinde verimli ve düşük maliyetli bir ödeme ağı kurabilirler. Üst akış tedarikçilere ödeme yapmak, envanter finansmanı düzenlemek, kalite teminatını yönetmek gibi geçmişte bankalar arası, para birimleri arası ve büyük ölçüde insan gücüne bağımlı olan süreçler, artık aynı ağ içinde anında gerçekleştirilebilir.

Daha da önemlisi bu dijital ödeme sistemi, işletmenin mevcut yönetim sistemi ile entegre edilebilmektedir. ERP, parça sıkıntısı olduğunu tespit ettiğinde, siparişi otomatik olarak tetikleyebilir ve ödemeyi tamamlayabilir; Kalite kontrol sistemi sorunlu bir parti tespit ettiğinde, tedarikçinin depozitosunu da hemen düşebilir.

Tesla örneğinde olduğu gibi, üç binden fazla tedarikçiye ve otuzdan fazla ülkeye yayılmıştır. Eğer sabit coin ile tek tip ödeme yapılırsa, tedarikçiler doğrudan "Tesla Coin" kullanabilir, Tesla da dolar dönüşümünden sorumlu olur. Bu sadece maliyetleri düşürmekle kalmaz, aynı zamanda kritik aşamalarda daha güçlü bir inisiyatif elde etmek anlamına gelir.

İçerik platformu: Paylaşım ve mikro ödeme için yeni bir yol

İçerik endüstrisi, yaratıcılar tarafından yönlendirilen bir yeniden yapılandırma sürecinden geçiyor. İster YouTube, TikTok gibi kısa video platformları, ister Substack, Medium gibi yazılı platformlar olsun, en büyük zorluk, küresel yaratıcılara kazançları nasıl verimli ve adil bir şekilde dağıtacağımızdır.

Kurumsal stabilcoinler, olası bir çözüm olarak görülmektedir. Bu, platformun, karmaşık uluslararası banka sistemlerine bağımlı olmadan, dünya genelindeki yaratıcılarla anında gelir paylaşımı yapmasını sağlar ve yüksek ücretlerden kaçınmasına yardımcı olur. Daha da ötesi, mikro ödeme mekanizması, gelir dağılımının daha ince bir şekilde kesilmesine olanak tanır.

YouTube her yıl içerik üreticilerine yüzlerce milyar dolar ödemek zorunda, ancak farklı ülkelerde ödeme yöntemleri değişiyor, döviz kuru dalgalanmaları gerçek gelirleri etkiliyor ve vergi süreçleri son derece karmaşık. Eğer platform kendi stabil coin ağına sahip olursa, gerçek anlamda küresel bir hesaplaşma sağlanabilir.

Bu mekanizma, okuyucuların makale başına ödeme yaparak okumalarını, izleyicilerin tek bir video klibi için ödeme yapmalarını ve dinleyicilerin bir şarkı için ödeme yapmalarını sağlayarak yeni iş modellerinin ortaya çıkmasına yol açabilir. Daha ince bir değer dağılımı, yalnızca yaratıcıların daha doğrudan geri dönüş almasını sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda onların daha yüksek kaliteli içerik üretmelerini de teşvik edecektir.

Bulut hizmet sağlayıcısı: Makine ekonomisinin hesaplama deneme alanı

Cloudflare'ın NET Doları, bulut hizmeti sağlayıcılarının stabil coin denemelerinin tipik bir örneği olarak görülebilir. Yapay zeka ve nesnelerin internetinin gelişimi ile birlikte, makineler arasındaki iletişim ve işlem sıklığı giderek artmaktadır. Bu işlemlerin özelliği yüksek sıklık, düşük miktar ve tamamen otomatik olmasıdır; bu da geleneksel ödeme sistemlerinin taşıyamayacağı bir durumdur.

Bu senaryoda, bir yapay zeka modelinin başka bir modelin API'sini çağırmak için ödeme yapması gerekebilir, bir IoT cihazının kendi bilgi işlem gücüyle yetinmesi ve kendi kendini süren bir arabanın bir harita hizmeti için ödeme yapması gerekebilir. Bu ödemeler birkaç kuruş hatta kuruş kadar olabilir, ancak saniyede binlerce kez tetiklenebilir.

Stablecoin'ler, özellikle programatik işlemler için tasarlanmış .NET Dollar gibi formlar, bu tür yüksek frekanslı, düşük değerli otomatik ödemeleri destekleyebilir. Makine önceden belirlenmiş kurallara dayandığı sürece, insan müdahalesi olmadan ödemenin zamanına, miktarına ve amacına bağımsız olarak karar verebilir.

Bu amaçla, Cloudflare ve Coinbase, makineler arasında doğrudan ödeme yapılmasına olanak tanıyan bir protokol geliştirmek için x402 Vakfı'nı kurdu. Bir AI modeli, başka bir modelin hizmetini çağırdığında, ücretler anında hesaplanır. Bu tür keşifler, gelecekteki makine ekonomisi için gerekli olan ödeme altyapısını inşa etmektedir.

Stablecoin, yeni B2B ödeme ağlarıyla takas ediliyor

Her büyük şirket stabilcoin çıkardığında, ardından gelen soru, bu "şirket paralarının" nasıl etkileşimde bulunacağıdır. Cevap, tamamen yeni bir B2B ödeme ağına işaret ediyor.

Böyle bir ağda, farklı şirketlerin stabil coinleri değişim protokolleri aracılığıyla sorunsuz bir şekilde dönüştürülebilir ve teknik olarak merkeziyetsiz borsa likidite havuzlarına dayanabilir. Bir tedarikçi "Tesla Coin" ödemesini aldıktan sonra, bunu anında "Apple Coin" veya dolara dönüştürebilir ve karmaşık banka sisteminden geçmek zorunda kalmaz.

Bu sistemin gerçekten çalışması için birkaç engelin aşılması gerekiyor.

İlk olarak döviz kuru fiyatlandırması. Farklı işletmeler arasındaki stabil coinlerin değişim oranı nasıl oluşur? Bu, döviz piyasasına benzer bir arz ve talep fiyatlandırma mekanizması gerektirebilir.

İkincisi, likidite kaynağıdır. Yeterli likiditeyi kim sağlayacak? Profesyonel piyasa yapıcılarına mı güveniyoruz, yoksa şirketler arasında birbirlerine kanal mı açıyoruz? Şu anda kesin bir sonuç yok, sektörün daha fazla keşfe ihtiyacı var.

Son olarak, risk yönetimi var. Değişim sürecinde kredi riski ve operasyonel risk nasıl önlenir? Bu yalnızca teknik bir sorun değildir, aynı zamanda uyumluluk düzeyinde net bir rehberlik gerektirir.

Stripe bu alanda denemelere başladı. Mayıs 2025'te, dünya çapında ilk ödeme AI modelini tanıttı ve stabilcoin ödeme paketini piyasaya sürdü. İşletmeler, platformda tek tıklama ile USDC kullanarak Ethereum, Solana, Polygon gibi birçok kamu zincirinde ödeme yapabilirler.

Stripe'ın yaklaşımı çok net; kendi para birimini çıkarmak yerine, daha fazla işletmenin stabil coin ile ödemeleri kolayca entegre edebilmesini sağlamak, böylece kendisini stabil coin ödemelerinin altyapısı haline getirmek.

Daha da ilginç olan, belirli sektörlerde "sektör ittifakı stabil coinleri" oluşabilir. Örneğin, birkaç büyük otomobil üreticisi, parça tedarikinden tamamı satışına kadar tüm zincir hesaplamalarını kapsayan bir "otomobil parası" çıkarabilir. Bu birleşik para sistemi, işlem maliyetlerini önemli ölçüde düşürebilir ve endüstriyel iş birliğini teşvik edebilir.

Otomotiv endüstrisi zincirinin karmaşıklığı, onu en uygun test alanı haline getirir. Tek bir araçta on binlerce parça yer alıyor ve tedarikçiler dünyanın her yerinde bulunuyor. Tüm zincir aynı stabilcoin ile kapatılırsa, çoklu para birimi ve çoklu bankanın gereksiz sürecini atlayabilir ve ödemeleri büyük ölçüde basitleştirebilir.

İttifak stabilcoinlerinin avantajları oldukça açıktır. Sektör büyüklüğü likiditeyi desteklemek için yeterlidir, ticaret modeli standartlaştırılmıştır, kapalı döngü geleneksel finansal sistem üzerindeki etkileri azaltmıştır. Ancak zorluklar da mevcuttur; farklı işletmelerin çıkarları nasıl dengelenecek, büyük işletmeler bu fırsatı kullanarak kontrolü pekiştirecek mi, yönetim mekanizması şeffaf kalabilir mi, bu soruların cevapları ancak pratikte bulunabilir.

Tüm işletme stabilcoinleriyle ilgili fikirler, nihayetinde düzenleyici uyum üzerinde yoğunlaşmalıdır. İster tek bir işletme olsun, isterse bir endüstri birliği, gerçek pazar kabulü elde etmek için şeffaf bir rezerv yönetimi, düzenli üçüncü taraf denetimleri ve düzenleyici kurumlara yeterli bilgi açıklaması sağlamak zorundadır.

TEMMUZ 2025'TE ABD GENIUS YASASI YÜRÜRLÜĞE GIRDI VE ILK KEZ STABLECOIN IHRACI IÇIN NET YASAL SINIRLAR ÇIZDI. Büyüklüğü 10 milyar dolardan fazla olan stablecoin'ler, rezervleri ABD doları, banka mevduatları veya kısa vadeli ABD Hazine bonoları ile sınırlı ve ihraççının diğer varlıklarından tamamen ayrılmış olarak federal düzenlemeye tabi olmalıdır.

Aynı yılın Ağustos ayında, Hong Kong'daki "Stablecoin Yönetmeliği" resmi olarak yürürlüğe girdi. Bu düzenleme, ihraççıların en az 25 milyon Hong Kong Doları sermaye bulundurmasını, Para Otoritesi'nin sürekli denetimine ve yıllık denetime tabi olmalarını ve kara para aklamayla mücadele ile müşteri tanımlama konusunda eksiksiz bir sistem kurmalarını gerektiriyor.

Şirketler için uyum, sadece "zorunlu bir gereklilik" değil, aynı zamanda güven kazanmanın da ön koşuludur. Şeffaf ve güvenilir bir rezerv yönetimi olmadan, ne kadar güçlü bir iş mantığı olursa olsun, tedarikçileri, ortakları ve müşterileri takip etmeye ikna etmek zor olacaktır.

Stablecoin ve Yeni Ticari Düzen

Kurumsal stablecoin'lerin ortaya çıkması sadece ödeme araçlarında bir değişiklik değil, aynı zamanda gelecekteki iş düzeninin yeniden yapılandırılmasının da habercisidir.

Ödeme ve sistemleri derinlemesine entegre ederek cihazlara ve programlara bağımsız ekonomik yetenekler kazandırdılar. Otonom araçlar, enerji seviyeleri düşük olduğunda kendi kendine şarj olup hesaplama yapabiliyor, endüstriyel robotlar ise parçaların aşındığında otomatik olarak sipariş verebiliyor, böylece makineler "alet" olmaktan gerçek ekonomik aktörler haline geliyor.

Mikro ödeme, içerik endüstrisine yeni bir dağıtım mantığı sağladı; videolar saniyeler bazında ücretlendirilebilir, romanlar bölümler bazında ücretlendirilebilir, yazılımlar fonksiyonlar bazında ücretlendirilebilir. Gelir daha ince parçalara ayrılırken, teşvik mekanizmaları da değişiyor.

Yapay zeka ile birleştikten sonra hayal gücü alanı daha da açılıyor. Bir yapay zeka aracısı bir stablecoin bütçesine sahip olduğunda, karmaşık görevleri yerine getirmek için özerk bir şekilde veri, bilgi işlem gücü veya diğer hizmetleri tedarik edebilir.

2025 yılının Eylül ayında, Google Agent Payments Protocol (AP2) 'yi tanıttı ve AI ajansları için ödeme kanalları oluşturmak üzere altmış kurumla işbirliği yaptı, böylece görevlerini yerine getirirken doğrudan ödeme yapabilecekler. Bu, AI'nın artık sadece bir araç olmayacağı, aynı zamanda ekonomik yeteneklere sahip "dijital çalışanlar" olacağı ve insanlarla yeni bir işbirliği ilişkisi kuracağı anlamına geliyor.

Bankalar ve ödeme şirketleri için bu yapısal bir meydan okuma. Şirketler kendi ödeme ve likidite sistemlerini kurabilirse, geleneksel finansal kuruluşların uluslararası ödeme ve mali yönetim üzerindeki rolü zayıflayacaktır. Gelecekte bankaların daha çok rezerv yönetimi, uyum ve denetim gibi rollere yönelmesi muhtemeldir, ödeme şirketleri ise stabilcoin altyapı sağlayıcıları haline gelmelidir.

Daha makro bir perspektife yerleştirildiğinde, kurumsal stabilcoin'ler belki de yeni bir ticari düzenin filizlenmesini simgeliyor. Bu sistemde, değer yaratımı ve dağıtımı daha önce hiç olmadığı kadar verimli bir şekilde gerçekleştirilecek ve ticari ilişkiler daha şeffaf ve etkili hale gelecektir.

Orta Çağ'ın Venedik senetlerinden bugünün stabil coin'lerine kadar, mantık her zaman daha verimli değişim aracını aramaktır. Bu teknoloji odaklı dönüşümde, gelecekteki dijital ekonomide yer almak isteyen herhangi bir işletme, dışarıda kalamaz.