Kripto para piyasasında, birçok insan genellikle fazla işlem yapmaktan endişe duyar ve hatta bunun “bağımlılık” veya “kaşınma sendromu” olduğunu düşünür. Ancak dikkatlice bakıldığında, işlem sıklığı başarı veya başarısızlığın belirleyici faktörü değildir. Tek “hayati” unsur ise hesap tasfiyesidir.
Piyasa, sonsuz bir zorluk oyununa benzetilebilir. K-line patron, ani dalgalanmalar ise sürpriz saldırılardır. Oyuncular ilerlemek için durmaksızın denemeler yapmalı, deneyim kazanmalı ve stratejilerini giderek optimize etmelidir. Her işlem, kazansanız da kaybetseniz de, bir beceri geliştirme alıştırması olarak görülebilir. "Tamamen ölmekten" kaçındığınız sürece (likidasyon), bu yolculuk devam eder.
Bir trader günde onlarca kez işlem yapıyorsa bu yanlış olduğu anlamına gelmez, aynı şekilde ayda sadece birkaç kez işlem yapmak da doğru olduğu anlamına gelmez. Önemli olan risk yönetimi yapmak ve deneyim biriktirmektir.
1000 kez işlem yaparak, her seferinde %0,1 daha optimize etmek, zamanla kaliteyi artıracak bir sıçrama yaratacaktır. Aksi takdirde, her şeyi riske atıp hesabı 0'a düşürürseniz, yöntem ne kadar doğru olursa olsun, tüm çaba boşa gidecektir.
"Kaşınma"yı "gelişmiş gerçek savaş"a dönüştürmek için, üç temel soruya dürüstçe yanıt vermek gerekmektedir:
Emir vermeden önce, zarar kesme ve kar alma noktalarını net bir şekilde belirlediniz mi? Emir kapandıktan sonra, kar – zarar nedenlerini not alarak görüntü/veri kaydettiniz mi? Gerçekten likidasyona uğradığınızda, piyasayı suçluyor musunuz yoksa hataları tekrar etmemek için dersi derinlemesine mi alıyorsunuz?
Bu üç soruya ciddiyetle yaklaşmadıkça, ticaret gerçekten bir öğrenme ve geliştirme süreci haline gelmeyecek, aksine "piyasa bağımlılığı" adını taşıyan bir psikolojik döngüde kalacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Kripto Para Ticareti: "Ellerim Kaşınıyor" Korkutucu Değil, Tek Korkulan İki Kelime Tasfiye
Kripto para piyasasında, birçok insan genellikle fazla işlem yapmaktan endişe duyar ve hatta bunun “bağımlılık” veya “kaşınma sendromu” olduğunu düşünür. Ancak dikkatlice bakıldığında, işlem sıklığı başarı veya başarısızlığın belirleyici faktörü değildir. Tek “hayati” unsur ise hesap tasfiyesidir. Piyasa, sonsuz bir zorluk oyununa benzetilebilir. K-line patron, ani dalgalanmalar ise sürpriz saldırılardır. Oyuncular ilerlemek için durmaksızın denemeler yapmalı, deneyim kazanmalı ve stratejilerini giderek optimize etmelidir. Her işlem, kazansanız da kaybetseniz de, bir beceri geliştirme alıştırması olarak görülebilir. "Tamamen ölmekten" kaçındığınız sürece (likidasyon), bu yolculuk devam eder. Bir trader günde onlarca kez işlem yapıyorsa bu yanlış olduğu anlamına gelmez, aynı şekilde ayda sadece birkaç kez işlem yapmak da doğru olduğu anlamına gelmez. Önemli olan risk yönetimi yapmak ve deneyim biriktirmektir. 1000 kez işlem yaparak, her seferinde %0,1 daha optimize etmek, zamanla kaliteyi artıracak bir sıçrama yaratacaktır. Aksi takdirde, her şeyi riske atıp hesabı 0'a düşürürseniz, yöntem ne kadar doğru olursa olsun, tüm çaba boşa gidecektir. "Kaşınma"yı "gelişmiş gerçek savaş"a dönüştürmek için, üç temel soruya dürüstçe yanıt vermek gerekmektedir: Emir vermeden önce, zarar kesme ve kar alma noktalarını net bir şekilde belirlediniz mi? Emir kapandıktan sonra, kar – zarar nedenlerini not alarak görüntü/veri kaydettiniz mi? Gerçekten likidasyona uğradığınızda, piyasayı suçluyor musunuz yoksa hataları tekrar etmemek için dersi derinlemesine mi alıyorsunuz? Bu üç soruya ciddiyetle yaklaşmadıkça, ticaret gerçekten bir öğrenme ve geliştirme süreci haline gelmeyecek, aksine "piyasa bağımlılığı" adını taşıyan bir psikolojik döngüde kalacaktır.