"Tüm varlıkların yükselişte olduğu" bu fenomen, esasen küresel ölçekte son derece gevşek para politikası ve belirli ekonomik yapı değişiklikleri tarafından birlikte yönlendirilmektedir.
Bunu aşağıdaki birkaç temel neden ile anlayabiliriz:
1. "Musluk" açıldı: Eşi benzeri görülmemiş para ve mali teşvik
Bu en temel ve en doğrudan sebeptir.
· Süper düşük faiz oranları ve niceliksel genişleme (QE): 2008 finansal krizinden bu yana, Federal Reserve öncülüğündeki dünya çapındaki ana merkez bankaları uzun süreli olarak sıfıra yakın hatta negatif faiz oranlarını sürdürdü ve niceliksel genişleme ile piyasaya büyük miktarda likidite enjekte etti. Covid-19 pandemisinden sonra, bu politika eşi benzeri görülmemiş bir ölçeğe ulaştı. Para çok "ucuz" hale geldi ve miktarı devasa. · Mali teşvik: Ülkeler, pandeminin etkileriyle başa çıkmak için büyük ölçekli ekonomik yardım ve teşvik programları başlattı, doğrudan hanelere ve işletmelere para dağıtarak piyasadaki likiditeyi artırdı. · Mantık: Ekonomideki toplam para miktarı (M2) hızlı bir şekilde artarken, mal ve hizmet üretim hızı (GDP) buna ayak uyduramadığında, fazladan para çeşitli varlıklara akarak onların fiyatlarını yükseltir. Bu, bir havuzda suyun (para) hızlı bir şekilde yükselmesi gibi, yüzeyde bulunan tüm teknelerin (varlıklar) yükselmesine neden olur.
2. "Varlık Kıtlığı": Para çok ama iyi yatırım fırsatları az.
Büyük likidite bağlamında, "varlık kıtlığı" fenomeni ortaya çıktı.
· Gerçek ekonomi yatırım getirisinin düşmesi: Pandemi, tedarik zinciri kesintileri, jeopolitik riskler gibi faktörler, gerçek ekonomiye yatırım yapmayı ve yeniden üretimi genişletmeyi belirsiz ve daha yüksek riskli hale getirdi. Girişimciler yeni fabrika kurmak veya yeni ekipman satın almak istemiyor. · Güvenli varlıkların getiri oranı çok düşük: Geleneksel güvenli varlıklar, devlet tahvilleri gibi, çok düşük faiz oranları nedeniyle, getirileri (hatta negatif) yatırımcıların geri dönüş taleplerini karşılayamamaktadır. · Mantık: Büyük miktarda para, geri dönüş sağlayacak "barınaklar" arıyor. Gerçek ekonomiye yatırım yapmak ve bankaya yatırmak mantıklı olmadığından, bu paralar sadece hisse senetleri, gayrimenkul, kripto para, emtia gibi riskli varlıklara zorunlu olarak akmak zorunda kalıyor, daha yüksek getiriler elde etmek için. Buna "TINA etkisi" (There Is No Alternative, başka bir alternatif yok) denir.
3. Enflasyon Beklentileri ve Koruma Talebi
· Piyasa enflasyonun yaklaşacağını bekliyor: Büyük ölçekli "para pompalama" piyasalarda uzun vadeli enflasyon artışı beklentisi oluşturdu. · Varlıklar enflasyona karşı korunma aracı olarak: İnsanlar ellerindeki nakit paranın alım gücünün düşeceğini düşündüklerinde, nakit paralarını değerini koruyabilecek "sert varlıklara" dönüştürme eğiliminde olurlar. Bunlar arasında: · Hisse senedi: Halka açık şirketler fiziksel varlıklara ve kârlılığa sahiptir, gelirleri ve kârları enflasyonla birlikte yükselebilir. · Gayrimenkul: Geleneksel bir enflasyona karşı korunma aracıdır. · Emtia: Bakır, petrol, tarım ürünleri gibi, fiyatları doğrudan enflasyonla ilişkilidir. · Altın ve Bitcoin: Birçok yatırımcı tarafından "dijital altın" veya değer saklama aracı olarak görülmekte, para değer kaybı riskine karşı korunmak için kullanılmaktadır.
4. Piyasa Duygusu ve "Kaçırma Korkusu" (FOMO)
Varlık fiyatlarındaki yükseliş kendini güçlendirir.
· Para kazanma etkisi: Etrafınızdaki insanların hisse senedi, fon ve kripto para yatırımlarıyla para kazandığını gördüğünüzde, daha fazla yeni yatırımcının pazara girmesini çeker. · Kaldıraçlı işlem: Düşük faiz oranı ortamında, borç alarak yatırım yapmanın (kaldıraç kullanmanın) maliyeti çok düşük, bu da satın alma gücünü daha da artırarak varlık fiyatlarını yükseltiyor. · FOMO duygusu: "kaçırma korkusu" yükseliş trendini izleyen insanların her şeyi göze alarak alım yapmalarını sağlayarak irrasyonel bir bolluk oluşturur.
5. Yapısal Değişim ve Yeni Teknoloji Anlatısı
Bazı varlık sınıflarındaki yükselişin belirli bir arka planı vardır.
· Teknoloji hisseleri: Pandemi dijitalleşme sürecini hızlandırdı, uzaktan çalışma, e-ticaret, bulut bilişim gibi sektörlerin önde gelen şirketleri (örneğin, ABD borsasındaki FAAMG) büyük bir artış gösterdi ve sermayenin rağbet ettiği temel varlıklar haline geldi. · Kripto para ve DeFi: Bu, yüksek getiri arayan ve gelecekteki potansiyeline inanan büyük bir sermaye havuzunu oluşturan tamamen yeni bir teknoloji ve finansal paradigma temsil etmektedir.
Özet ve Risk Uyarısı
Özetle, "tüm varlıklar yeşil renkte" ifadesi, "büyük miktarda fonların" "düşük büyüme, düşük faiz oranları, yüksek belirsizlik" makro ortamında sınırlı kaliteli varlıkları takip etmesinin bir sonucudur. Bu, küresel bir likidite fenomenidir.
Ancak, içindeki büyük risklerin farkında olmamız gerekiyor:
1. Varlık fiyatları ile reel ekonomi arasındaki kopukluk: Varlık fiyatlarındaki yükseliş, tamamen ekonomik temellerin sağlıklı büyümesi tarafından yönlendirilmemekte, likidite birikimi tarafından oluşturulmakta ve bu da bir balon riski taşımaktadır. 2. Para politikası dönüş riskleri: Bir kez merkez bankası (özellikle ABD Merkez Bankası) enflasyon baskısı nedeniyle para politikasını sıkılaştırmaya (varlık alımlarını azaltma, faiz artırma) başlarsa, küresel "musluk" sıkılacak, ucuz para dönemi sona erebilir, bu da varlık fiyatlarının şiddetli bir şekilde geri çekilmesine veya hatta çökmesine neden olabilir. 3. Pazar kırılganlığı artıyor: Şu anda pazarın değeri tarihsel yüksek seviyelerde, herhangi bir olumsuz haber (yeni virüs varyantları, jeopolitik çatışmalar vb. gibi) büyük çaplı satışları tetikleyebilir.
Bu nedenle, her ne kadar çeşitli varlıkların yeşil renkte olduğunu görsek de, bunun arkasında yatan gerçek, yalnızca ekonomik bir refah manzarası değil, daha çok küresel makro politikalar altındaki özel bir fenomendir. Yatırımcıların dikkatli olmaları ve risklerini iyi yönetmeleri gerekmektedir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
"Tüm varlıkların yükselişte olduğu" bu fenomen, esasen küresel ölçekte son derece gevşek para politikası ve belirli ekonomik yapı değişiklikleri tarafından birlikte yönlendirilmektedir.
Bunu aşağıdaki birkaç temel neden ile anlayabiliriz:
1. "Musluk" açıldı: Eşi benzeri görülmemiş para ve mali teşvik
Bu en temel ve en doğrudan sebeptir.
· Süper düşük faiz oranları ve niceliksel genişleme (QE): 2008 finansal krizinden bu yana, Federal Reserve öncülüğündeki dünya çapındaki ana merkez bankaları uzun süreli olarak sıfıra yakın hatta negatif faiz oranlarını sürdürdü ve niceliksel genişleme ile piyasaya büyük miktarda likidite enjekte etti. Covid-19 pandemisinden sonra, bu politika eşi benzeri görülmemiş bir ölçeğe ulaştı. Para çok "ucuz" hale geldi ve miktarı devasa.
· Mali teşvik: Ülkeler, pandeminin etkileriyle başa çıkmak için büyük ölçekli ekonomik yardım ve teşvik programları başlattı, doğrudan hanelere ve işletmelere para dağıtarak piyasadaki likiditeyi artırdı.
· Mantık: Ekonomideki toplam para miktarı (M2) hızlı bir şekilde artarken, mal ve hizmet üretim hızı (GDP) buna ayak uyduramadığında, fazladan para çeşitli varlıklara akarak onların fiyatlarını yükseltir. Bu, bir havuzda suyun (para) hızlı bir şekilde yükselmesi gibi, yüzeyde bulunan tüm teknelerin (varlıklar) yükselmesine neden olur.
2. "Varlık Kıtlığı": Para çok ama iyi yatırım fırsatları az.
Büyük likidite bağlamında, "varlık kıtlığı" fenomeni ortaya çıktı.
· Gerçek ekonomi yatırım getirisinin düşmesi: Pandemi, tedarik zinciri kesintileri, jeopolitik riskler gibi faktörler, gerçek ekonomiye yatırım yapmayı ve yeniden üretimi genişletmeyi belirsiz ve daha yüksek riskli hale getirdi. Girişimciler yeni fabrika kurmak veya yeni ekipman satın almak istemiyor.
· Güvenli varlıkların getiri oranı çok düşük: Geleneksel güvenli varlıklar, devlet tahvilleri gibi, çok düşük faiz oranları nedeniyle, getirileri (hatta negatif) yatırımcıların geri dönüş taleplerini karşılayamamaktadır.
· Mantık: Büyük miktarda para, geri dönüş sağlayacak "barınaklar" arıyor. Gerçek ekonomiye yatırım yapmak ve bankaya yatırmak mantıklı olmadığından, bu paralar sadece hisse senetleri, gayrimenkul, kripto para, emtia gibi riskli varlıklara zorunlu olarak akmak zorunda kalıyor, daha yüksek getiriler elde etmek için. Buna "TINA etkisi" (There Is No Alternative, başka bir alternatif yok) denir.
3. Enflasyon Beklentileri ve Koruma Talebi
· Piyasa enflasyonun yaklaşacağını bekliyor: Büyük ölçekli "para pompalama" piyasalarda uzun vadeli enflasyon artışı beklentisi oluşturdu.
· Varlıklar enflasyona karşı korunma aracı olarak: İnsanlar ellerindeki nakit paranın alım gücünün düşeceğini düşündüklerinde, nakit paralarını değerini koruyabilecek "sert varlıklara" dönüştürme eğiliminde olurlar. Bunlar arasında:
· Hisse senedi: Halka açık şirketler fiziksel varlıklara ve kârlılığa sahiptir, gelirleri ve kârları enflasyonla birlikte yükselebilir.
· Gayrimenkul: Geleneksel bir enflasyona karşı korunma aracıdır.
· Emtia: Bakır, petrol, tarım ürünleri gibi, fiyatları doğrudan enflasyonla ilişkilidir.
· Altın ve Bitcoin: Birçok yatırımcı tarafından "dijital altın" veya değer saklama aracı olarak görülmekte, para değer kaybı riskine karşı korunmak için kullanılmaktadır.
4. Piyasa Duygusu ve "Kaçırma Korkusu" (FOMO)
Varlık fiyatlarındaki yükseliş kendini güçlendirir.
· Para kazanma etkisi: Etrafınızdaki insanların hisse senedi, fon ve kripto para yatırımlarıyla para kazandığını gördüğünüzde, daha fazla yeni yatırımcının pazara girmesini çeker.
· Kaldıraçlı işlem: Düşük faiz oranı ortamında, borç alarak yatırım yapmanın (kaldıraç kullanmanın) maliyeti çok düşük, bu da satın alma gücünü daha da artırarak varlık fiyatlarını yükseltiyor.
· FOMO duygusu: "kaçırma korkusu" yükseliş trendini izleyen insanların her şeyi göze alarak alım yapmalarını sağlayarak irrasyonel bir bolluk oluşturur.
5. Yapısal Değişim ve Yeni Teknoloji Anlatısı
Bazı varlık sınıflarındaki yükselişin belirli bir arka planı vardır.
· Teknoloji hisseleri: Pandemi dijitalleşme sürecini hızlandırdı, uzaktan çalışma, e-ticaret, bulut bilişim gibi sektörlerin önde gelen şirketleri (örneğin, ABD borsasındaki FAAMG) büyük bir artış gösterdi ve sermayenin rağbet ettiği temel varlıklar haline geldi.
· Kripto para ve DeFi: Bu, yüksek getiri arayan ve gelecekteki potansiyeline inanan büyük bir sermaye havuzunu oluşturan tamamen yeni bir teknoloji ve finansal paradigma temsil etmektedir.
Özet ve Risk Uyarısı
Özetle, "tüm varlıklar yeşil renkte" ifadesi, "büyük miktarda fonların" "düşük büyüme, düşük faiz oranları, yüksek belirsizlik" makro ortamında sınırlı kaliteli varlıkları takip etmesinin bir sonucudur. Bu, küresel bir likidite fenomenidir.
Ancak, içindeki büyük risklerin farkında olmamız gerekiyor:
1. Varlık fiyatları ile reel ekonomi arasındaki kopukluk: Varlık fiyatlarındaki yükseliş, tamamen ekonomik temellerin sağlıklı büyümesi tarafından yönlendirilmemekte, likidite birikimi tarafından oluşturulmakta ve bu da bir balon riski taşımaktadır.
2. Para politikası dönüş riskleri: Bir kez merkez bankası (özellikle ABD Merkez Bankası) enflasyon baskısı nedeniyle para politikasını sıkılaştırmaya (varlık alımlarını azaltma, faiz artırma) başlarsa, küresel "musluk" sıkılacak, ucuz para dönemi sona erebilir, bu da varlık fiyatlarının şiddetli bir şekilde geri çekilmesine veya hatta çökmesine neden olabilir.
3. Pazar kırılganlığı artıyor: Şu anda pazarın değeri tarihsel yüksek seviyelerde, herhangi bir olumsuz haber (yeni virüs varyantları, jeopolitik çatışmalar vb. gibi) büyük çaplı satışları tetikleyebilir.
Bu nedenle, her ne kadar çeşitli varlıkların yeşil renkte olduğunu görsek de, bunun arkasında yatan gerçek, yalnızca ekonomik bir refah manzarası değil, daha çok küresel makro politikalar altındaki özel bir fenomendir. Yatırımcıların dikkatli olmaları ve risklerini iyi yönetmeleri gerekmektedir.