SEC Başkanı Atkins, token sınıflandırması için yeni bir çerçeve yayınladı: Dört ana kategori kripto düzenleme ortamını yeniden şekillendiriyor

ABD SEC Başkanı Paul Atkins, geçtiğimiz günlerde Philadelphia Federal Rezerv Bankası’nda yaptığı konuşmada kurumun tamamen yeni bir dijital varlık sınıflandırma sistemi üzerinde çalıştığını resmen açıkladı. Bu, ABD’nin kripto düzenleme yaklaşımında büyük bir değişime işaret ediyor.

Temel Değişiklik: "Tek Tip Yaklaşım"dan "Detaylı Sınıflandırma"ya

Son birkaç yılda SEC, kripto varlıklar konusunda nispeten muhafazakâr bir tutum sergiledi—neredeyse tüm token’lar menkul kıymet sayılabiliyordu. Atkins’in önerdiği yeni çerçeve ise bu çıkmazı kırıyor ve ilk kez token’ları dört kategoriye açıkça ayırıyor:

1. Dijital Emtia/Ağ Token’ları

• Menkul kıymet değildir
• Tipik örnekler: BTC, ETH vb.

2. Dijital Koleksiyonlar

• Menkul kıymet değildir
• Alıcılar, başkalarının yönetim çabalarından kazanç elde edemez

3. Dijital Araçlar

• Menkul kıymet değildir
• Fonksiyonel token kategorisi

4. Tokenleştirilmiş Menkul Kıymetler

• Menkul kıymettir
• Finansal araç sahipliğini temsil eder

Temel İçgörü: “Token Kimliği Sabit Değil”

Atkins’in vurguladığı, kolayca gözden kaçabilecek bir detay var—bir token şu anda Howey testine (yatırım sözleşmesi tanımı) uysa bile, bu onun sonsuza kadar menkul kıymet olacağı anlamına gelmez. Bu, proje ekiplerine yeni bir hareket alanı sunuyor: Token’ın fonksiyonu geliştikçe, düzenleyici statüsü de değişebilir.

Arka Plan: "Kripto Projesi"nin Üç Aylık Gelişimi

Yeni çerçeve, Trump yönetimi sonrası başlatılan “Project Crypto”nun temel bir parçası. Önceki yönetimin karşıt tutumuna kıyasla, yeni yönetim açıkça “belirsiz baskıdan ziyade net kurallar” yaklaşımını benimsiyor.

Bu sınıflandırma çerçevesi yürürlüğe girdiğinde şunların gerçekleşmesi bekleniyor:

• Proje ekiplerinin uyum maliyetleri azalacak
• DeFi ve Layer 2 ekosistemlerinin önü açılacak
• Daha fazla kurumsal sermaye, uyumlu token piyasasına çekilecek

Piyasa Tepkisi

Haberin açıklanmasının ardından, ana akım coin’ler ve politika hassasiyeti yüksek token’lar hareketlilik gösterdi; bu da piyasada düzenlemenin netleşmesine dair beklentinin arttığını gösteriyor.