Yazar: Chen Daotian
Bu altın boğa piyasası 2024 yılının başından itibaren devam ediyor ve fiyatlar ons başına 2000 dolardan 4000 dolara yükseldi (birim dolar/ons, aşağıdaki gibi). Yaklaşık iki yıl süren hızlı yükselişin ardından, 21 Ekim'de altın fiyatı aniden büyük bir düşüş yaşadı ve 31 Ekim'e kadar en büyük geri çekilme oranı yaklaşık %10'a ulaştı. Bu altın boğa piyasasının nedenleri nelerdir ve gelecek yönü nasıl olacak? Bu makale, altın fiyatlarıyla ilgili dört varsayımı inceleyecek ve gelecekteki fiyat hareketlerini analiz edecektir.
Altını ne kadar biliyoruz?
Dünya Altın Konseyi verilerine göre, 2024 yılında dünya genelinde mevcut toplam altın miktarı 21.6 bin ton. Bu, insanlık tarafından binlerce yıl boyunca çıkarılan sonuçtur ve İkinci Dünya Savaşı sonrası çıkarılan altın toplam rezervin yarısını oluşturmaktadır. Kullanım dağılımına bakıldığında, bunların %17'si resmi rezervler, mücevherat %46, özel yatırım %22 ve endüstriyel kullanım ise %15'tir. 2024 yılında küresel

"Yukarı çıkıp gökyüzüne ulaşan" altın, gerçekten de portföyde yer almaya devam edebilir mi?
Bu yıl altın güçlü bir yükseliş gösterdi ve sadece yedi ay içinde uluslararası altın fiyatı 3000 dolardan 4000 dolara çıktı. 20 Ekim'de COMEX altın fiyatı 4398 dolar/ons ile tarihi zirvesini gördükten sonra, ertesi akşam %5.07'lik bir düşüşle günlük en büyük kaybını yaşadı; ardından düşüş devam etti ve 29 Ekim itibarıyla 4000 dolar/ons seviyesinin altına geriledi, 8 işlem gününde yaklaşık %10 değer kaybetti.
Piyasa içinde kötümser sesler artmaya başladı. CME Delta açık pozisyon verilerine göre, 4000-3900 dolar aralığında yaklaşık 52.000 adet satım opsiyonu satışı birikmiş durumda.
Ayrıca, Filipinler Merkez Bankası'nın altın satma niyetinde olduğu yönünde söylentiler de dolaşıyor. Filipinler Merkez Bankası Para Politikası Komitesi üyesi ve eski Merkez Bankası Başkanı Benjamin Diokno yakın zamanda yaptığı açıklamada, altın rezervlerinin oranının yaklaşık %13 olduğunu belirtti ve bu oran, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında yüksek seviyede.

Bu makale içeriği, Finternet 2025 Asya Dijital Finans Zirvesi'nde gerçekleşen iki tartışmadan alınmıştır. Birinci bölümde "Hong Kong'dan Orta Doğu'ya Dijital Varlık Düzenlemesinin Evrimi" konusu ele alınmıştır. Sunucu, Hong Kong Finans Gelişim Kurulu Direktörü ve Politika Araştırma Başkanı Dong Yiyue (Rocky Tung) iken, konuklar Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Denetim Komisyonu Aracı Kurumlar Direktörü ve Finans Teknolojisi Grubu Başkanı Elizabeth Wong (黄乐欣) ile Abu Dabi Uluslararası Finans Merkezi Finansal Hizmetler Denetim Kurulu Kıdemli İcra Direktörü Wai Lum Kwok (郭纬临) olmuştur. İkinci bölümde ise "Hong Kong'un Atılımları, Yenilikleri ve Koruma Çabaları" konusu tartışılmıştır. Sunucu, OSL Grubu İcra Direktörü ve Düzenleyici İşler Sorumlusu Gary Tiu (刁家骏) iken, konuklar Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Denetim Kurumu Aracı Kurumlar Bölümü İcra Direktörü Eric Yip (叶志衡) olmuştur.
Finternet 2025 Asya Dijital Finans Zirvesi

Dünyanın blok zinciri dünyası bir paradigma değişimi yaşıyor, modüler mimari Web3 altyapısının baskın gücü haline geliyor.
Tüm fonksiyonların dahili olarak tamamlandığı monolitik blok zincirlerin aksine, modüler zincirler farklı katmanlar veya özel zincirlerin bağımsız olarak fonksiyonları işlemesine izin vererek, konsensus, veri kullanılabilirliği, yürütme ve uzlaşma gibi temel fonksiyonleri ayırmış olur, böylece daha yüksek esneklik ve ölçeklenebilirlik sağlar.
Bu ayırma, her bir fonksiyonun bağımsız olarak optimize edilip yükseltilmesine olanak tanır, diğer fonksiyonları etkilemeden.
Bu makalede ele alınacaktır
01. Modüler eğilim ve bunun performans, merkezsizleştirme ve birlikte çalışabilirlik üzerindeki etkileri.
02. Bu, ekosistemin sağlıklı ve olgun olduğunu gösteren bir işaret mi, yoksa karmaşık bir parçalanmanın mı ifadesidir?
Celestia ana ağının başlatılmasından Rollup hizmetlerinin yükselişine kadar, ölçeklenebilirlik ve özelleştirme etrafındaki anlatılar giderek daha fazla ilgi çekiyor. Ama bu gerçekten geleceğin yolu mu, yoksa sadece başka bir ayrım noktası mı?

Portal Labs birkaç gün önce bir KOL turu makalesi gördü, yazar şöyle dedi: "KOL turu, birinci piyasa için sıradan insanlara bırakılan dar bir kapıdır." Aslında, KOL'lerin yükselişi gerçekten de birçok Web3 kullanıcısına daha önceden bilgiye ulaşma, daha yüksek seviyedeki tartışmalara katılma ve hatta proje anlatımını etkileme fırsatları sundu. Ayrıca, birkaç yıl önce Web3 KOL ekonomisinin hız kazanması ve bu yılki InfoFi anlatımının etkisiyle, birçok Web3 oyuncusu da KOL yolu aracılığıyla Web3 ekosisteminde yükselme alanını açmaya çalışıyor.
Ancak, bu yolda gerçekten ilk adımı atmak istiyorsanız, belki de önce daha önemli bir soruyu cevaplamalısınız: Web3 KOL'u olup olmamaya gerçekten uygun musunuz?
Üç büyük koşul, hangisine uyuyorsunuz?
Birçok kişinin gözünde, KOL olmak büyük olasılıkla tekrarlanabilir bir süreç: içerik üretmek, etkinliklerde varlığını göstermek ve daha fazla tanınmak...

Yazı: Liam 'Akiba' Wright Çeviri: Chopper, Foresight News
Bir gün içinde küresel internet omurga ağının çökmesini hayal edin.
İster insan hatası, yıkıcı yazılım açıkları, kötü niyetli bilgisayar virüsleri, ister doğrudan askeri çatışmalar olsun — dünya ile bağlantıyı sağlayan fiziksel internet anahtar noktaları aniden karanlığa gömülürse, Bitcoin’in kaderi ne olur?
Eğer Frankfurt, Londra, Virginia, Singapur ve Marsilya aynı anda bağlantısını kaybederse, Bitcoin ağı üç bağımsız bölgeye ayrılır.
Atlantik, Akdeniz ve ana Pasifik geçiş hatlarındaki iletişim durma noktasına gelir, Amerika, Avrupa-Afrika kıtası, Orta Doğu ve Asya büyük bölgesi kendi bağımsız işlem geçmişlerini oluşturur, ta ki ağ bağlantısı yeniden sağlanana kadar.
Her bölge içinde madenciler, kalan hesaplama gücüyle blok üretimine devam eder.
Her 10 dakikada bir blok çıkarma hedefiyle, bu oran %45’e ulaşır.

Yazar: Azuma
DeFi tekrar gündemde.
Son birkaç yıldır sektörün en canlı anlatı yönlerinden biri olan DeFi, kripto para sektörünün devam eden evrimi ve genişlemesi umudunu taşıyor. Bu vizyona inanan ben de, stablecoin pozisyonlarımın yüzde yetmişinden fazlasını çeşitli zincir üstü getiri stratejilerine yerleştirmeye alışkınım ve bunun için belli bir risk almayı da göze alıyorum.
Ancak son zamanlarda yaşanan birkaç güvenlik olayı, bazı tarihsel olayların yan etkileri ve başlangıçta suyun altında gizli kalan temel sorunların yavaş yavaş ortaya çıkmasıyla birlikte, tüm DeFi piyasasında tehlike sinyalleri belirmeye başladı. Bu nedenle, geçen hafta büyük çoğunlukla zincir üstü fonlarımı geri çekmeye karar verdim.
Neler oluyor?
İlk bölüm: Şeffaf olmayan yüksek faizli stablecoinler
Geçen hafta DeFi'de dikkate değer birkaç güvenlik olayı yaşandı. Balancer'ın hacklenmesi olayı henüz beklenmedik bir istisna olsa da, iki sözde getirili...